Hayaller mi, yoksa hayatlar mı?
Güneşin başak hasadına doğru gittiği, sevdiğimiz her şeyin bize karşı durabileceği, kişisel olgunlaşmalara yol alıyoruz.
Bir nevi büyümek diyebileceğimiz ve olmayan işlere emek vermekten vazgeçeceğimiz bir süreçteyiz. O kadar mücadele ve sonuç yok. Peki, o zaman neden savaşıyorum?
Önemli olanın ilerlemeyen enerjilerin olduğu noktalardan vazgeçmek olabileceğini hiç düşündük mü? Hayallerim ve gerçekler arasındaki çelişkili süreçten bunalmış ve yıpranmış olabilirim. Ben hangisini seçmeliyim? Hayallerimden vazgeçersem umudum biter mi? Tutunduğum dallardan vazgeçersem neye tutunacağım? Olana tutunmak mı gerçek güç yoksa yürümeyen enerjilerle yolumu ayırmak mı? Bu iradeyi gösterebilecek güç bende var mı?
Tabi ki var. Hepimizin içinde henüz varlığını keşfetmemiş olabileceğimiz büyük bir volkan var. Gerektiğinde küllerini savurup uyarılar verdiğimiz, anlaşılmıyorsa patlattığımız ve irademizi ortaya koyduğumuz bir yanardağ.
Astroloji kendi içine yaptığın bir yolculuktur. Tanırsın, keşfedersin ve çözersin. Bir çok durumu önceden görür ve tahmin edersin. Astroloji sadece bir yerde geride durmak zorundadır. O da kişiye Tanrı'dan armağan olarak verilmiş özgür iradedir. Kişisel irade seçimleri her şeyin üzerindedir. Burada önemli olan ortaya irade koyabilecek cesareti seçtiğimizde hayallerle değil gerçeklerle yaşamayı kabullendiğimizi sisteme bildirmiş olmamız. Siz gerçekleri görün ve ona göre davranın ki sizi çok daha büyük olan hayallerinize adım adım taşıyabileyim sözü bu haftanın cümlesi olabilir.
Sen benim için bunları planlamıştın ve bana bu dürtüleri vermiştin. Ben şimdi hepsini reddediyor ve kendi hikayemi kendim yazmaya başlıyorum iradesini ortaya koyduğumuzda kişisel gezegenlerimiz olan Ay, Güneş, Merkür, Venüs ve Mars’ımızı yönetmeye başlarız. Hayatımızın iplerini elimize alırız. Hayallerle yaşamayı bırakıp gerçeklerle; cesaretimi kolumun altına alıp başım dik mi yürüyorum. Rüzgarın kum tanesini sürüklediği gibi oradan oraya dış etkilerle savrulmak belki de bana uymuyor. Ortaya irade koyabilmeliyim ki hayattan istediklerimi alabileyim.
Tüm bu soruları kendimize soracağımız, içsel bir yolculuğa çıkacağımız bir sürece giriyoruz.
Siz hayaller deryasında savrulmayı mı ortaya irade koyup istediğiniz yolda ilerlemeyi mi seçeceksiniz?
Yeni bir hayat kurmak ne kadar zor olabilir ki? Eskimiş köhne işlemeyen sisteminizi değiştirmek; işinize yarar enerjileri hayatınıza davet etmek için gökyüzü sanki start veriyor bizlere.
Bitenlerin hasadını yapalım. Malum Güneş başak yolculuğuna başlıyor. Bakalım elimizde ne var. Kar kardır, zarar kısımları boş verelim. O zararı çıkarmaya çalışmak demek ömürden uzun bir bütçeyi aynı konuya ayırmak demek. Zaman sahip olduğumuz en değerli sermayedir. Gelecek sene hasat zamanında kar garantisi yok. Çok riski. Yeniyi almak da çok riskli. Peki, ya çok karlı bir yıl olursa… Bilemezsin… Hangi riski almak daha akıllıca olur? Uranüs bize gözünü karart ve risk al; seni geleceğe taşıyacağım diyor. Bu gelecek sizin şu anda göremediğiniz kadar farklı bir gelecek olabilir.
Haftanın konumları Merkür – Neptün karşıtlığına eşlik eden Merkür – Plüton üçgeni ile bizi seçim yapmaya zorlayacak, “Dönüştür” diye bağıran görünümlerle muhatap olacağız.
İçimdeki gerçek gücü görebilirsem gerisi çorap söküğü gibi gelecektir…
Cesaret sizinle olsun…
Gökyüzünden sevgiler…
