Pınar Onur

Aşk bir tılsım

Pınar Onur

Biraz duygu, biraz tutku, bir tutam’da acı ekleyelim bu başlığa..

Öylesine şanslıdır ki, bu duyguyu tüm gerçekliği ile yaşayabilen insanlar..

Şarkılar, şiirler, kitaplar, filmler ilhamını hep ‘aşk’tan alır.

Eski filmler, nostaljik şarkılar..

Ah ah…

Hep çok özenmişimdir eski yılları ve gerçek duyguları yaşayabilen o insanları. Samimi ve o masum aşkları..

Teknolojinin asla yaşam alanlarına girmediği ve bir pencere kenarından dahi uzaktan uzağa birbirlerine bakabildikleri ile mutlu olabilen o güzel gönülleri.

Söylesenize aşktan yana ne kaldı geriye?

Samimiyetsiz cümleler, klişe görseller.

‘Aman canım, biri gider biri gelir, onun nazı, bunun cazı uğraşamam asla’ egoları ile tavan yapan yeni nesiller…

Şarkılar dahi gündem değiştirdi..

‘Giderli şarkılar’ diye başlıklar atıldı albüm kapaklarına..

Öyle sahte, öyle geçici ki tüm yüzler, aşkın adını anmaya utanır olduk.

Aslına bakarsanız, ‘aşk’ bizden utanır oldu artık.

Ne çok isterdim, zaman zaman dinlediğimiz o derin şarkılarda aklıma getirebileceğim derin izler olmasın.

Ne çok isterdim aklıma gelenin yüzümde tebessüm bırakmasını..

Bizler çokça şansızız bu konuda..

Eskiler, o güzel insanlar, o güzel atlara binip giderken beraberinde o güzel duyguları da götürmüşler besbelli.

Aşkın adı değişti beyler, bayanlar. Heves oldu, hırs oldu, elde edebilirim egosu oldu..

Skor oldu ve beraberinde mağlubiyet ya da galibiyet oldu.

Sözün kısası, koca bir ‘HİÇ’ oldu ‘aşk’ dediğimiz o güzel duygu.

Hissederek dinlenilen şarkılar da, okunulan ve yazılan kitaplarda , hepsi nostalji müzesinde anı kaldı..

Hala inanan varsa, o güzel duygulara ve hala gerçekten mücadele edebilen kaldıysa bu sanal dünyada ‘aşk’ı adına, anlamlı bir kaç söyleşi yazmalı ve gelecekteki nesle bu yıllara ait bir miras bırakmalı.. Benden bu kadar..

Aşk’ adına zerre iz ve hissiyat yok iken ancak gerçekleri satırlara dökebilirim sizlerin de adına, eksiksiz ve yalansız…

Yazarın Diğer Yazıları