Ahu Tuğba'nın otopsi işlemleri sonucunun çıkması 2-3 haftayı bulabilir
Yeşilçam'ın efsane oyuncusu Ahu Tuğba'nın vefatının ardından kızı Anjelik Calvin, gazeteci Olcay Ünal Sert'e konuştu. Tuğba'nın naaşı otopsiye alındı.
1 Eylül de vefat eden Yeşilçam'ın usta oyuncusu Ahu Tuğba'nın kızı Anjelik Calvin, gazeteci Olcay Ünal Sert'e yaptığı açıklamada annesinin 14 gün aradan sonra otopsiye alındığını söyledi.
Öncesinde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, cenazeevi müfettişinin (Landmark Funeral Home - Inspector) tam bir 'iblis' olduğunu belirterek annesini bir türlü otopsiye almadığını yazan Anjelik, Miami'de ki yetkiliyi senatör Marco Rubio'ya şikayet etti.
Calvin, Olcay Ünal Sert'e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Miami de müfettiş sorumluydu, bir türlü işlemleri başlatmamıştı. Benim konsoloslukta çalışırken Japon resepsiyonunda tanıştığım senatör vardı Marco Rubio, ona ulaştım bana kalemi geri döndü anında. Müfettişin üstüne (Supervisor)'a mail atılınca sabah bana dönüş yapıldı 'Anneni otopsiye alıyoruz' diyerek. Bugün de toksikolojiye gönderilmiş. Müfettiş bu işlemleri ilk anda yapsaydı çoktan Annemin naaşı Türkiye'ye gelirdi. Otopsi ve Toksikoloji raporları çıktıktan sonra gönderilecek departmanlardan çıkması da 2-3 haftayı buluyormuş. Benim suçum yok, müfettişin kendi egosuydu ama ben gerekeni yaptırdım."
Cenazenin bir türlü getirilememesinin ardından magazinsortie.com Yayın Yönetmeni Gazeteci Olcay Ünal Sert'e konuşan Anjelik Calvin, "Komalığım aslında. Bakma zor duruyorum ayakta. Kalbim ağırıyor. Annem son 3 gün biraz rahatsız olsa da yoğun bakımdan çıktıktan sonra çok iyiydi aslında. Nefes darlığıyla (KOAH) boğuşuyordu. Hastaneye gitmedi. Onu dinledim pişmanım." diyerek yaşadığı üzüntüyü paylaştı.
"Annem bir tek seninle konuşurdu, kimseyle konuşmazdı, senin bir farkın var." diyen Anjelik, "Ben senin nasıl anne acısı çektiğini biliyorum. Ben de bir hap alıyorum, bir down oluyorum, bir gülüyorum, ağlamayayım diyorum, ağlayınca komaya gireceğim çünkü. İlk günler gibi olmasa da zaman geçtikçe geri gelmediğini görmek insana daha çok koyuyor." dedi.
Sinemanın cesur kadınlarındandı
80'li yıllara damgasını vuran usta sanatçı Ahu Tuğba'nın ölümü sanat dünyasını derinden sarstı. Müjde Ar, Ajda Pekkan, Gülden Karaböcek ve Serpil Çakmaklı, gazeteci Olcay Ünal Sert'e üzüntülerini dile getirerek Tuğba'nın sinemasını değerlendirdi.
"Sinemanın cesur kadınlarındandı"
Müjde Ar, "Ben Ahu'yu çok severdim. İyi kalpli bir insandı. O kadar çok üzüldüm ki anlatamam, vefatından 1 hafta önce beni aradı. Ameliyat olduğum için üzüldüğünü söylemişti, ben onu aradığımda bir keresinde hastanedeydi telefona bakamamış. KOAH zor bir hastalık. Ahu, Türk Sinemasının cesur kadınlarından biriydi. Rol ayrımı yapmayan, frapan, zor rollerin üstesinden gelen Türkiye de kabul görmüş bir oyuncuydu. Kimseyi de takmadan yaşadı, bence cesur yaşadı. Tarık Akan da çok severdi onu. Sevilen insandı, merhametli, dedikodusu olmayan biriydi. Çok genç gitti. Bundan böyle filmleriyle yaşayacak." dedi.
“Ahu cesur filmleriyle 80'lerin simge isimlerindendi”
Ajda Pekkan, "O kadar üzüldüm ki. Yeşilçam emekçisiydi. Verilen rolleri başarıyla canlandıran değerli bir kişiliğe sahipti. Roller insanın fıtratını değiştirmiyor, neyse onu yapacak sanatçı olarak. Düzgün bir kızdı. Ahu (Tuğba) 80'lerin cesur ve simge isimlerindendi. Trafik kazasından sonra yoğun bakımı atlattı, KOAH'dan kaybettik. Sözün bittiği yer... Işıklar içinde uyusun." dedi.
“Mekânında sahne almıştım... Türk sinemasında taktir görmüş bir isimdir”
Gülden Karaböcek, "Çektiği filmlerle gençlerin uyuşturucu ve alkole alışmaması, kötü yollara düşmemesi için önemli mesajlar verdi. Ahu Tuğba, Türk Sineması'nda taktir görmüş bir isimdir. 80'li yıllar denince bizler gibi ilk akla gelen sayılı isimlerden. Kendisiyle birlikte Seda Sayan'ın programına katılmıştık. Bir de Osmanbey de işlettiği Paella adlı mekân vardı orada da sahne almıştım. Cenazesinin bir an önce Amerika'dan getirilerek toprağa verilerek huzura kavuşmasını diliyorum. Mekânı cennet olsun, güzel, sözünü esirgemeyen dobra bir insandı. Filmleriyle gençliğe yol göstermeye devam edecek." dedi.
“Kötü haberi alınca şok oldum... Ölümün kimin kapısını çalacağı belli değil”
Serpil Çakmaklı, "Ahu'nun vefatını duyduğum andan itibaren inanılmaz kötü hissediyorum. Yıllardır görmüyorum ama nasıl üzüldüm anlatamam. Kötü haberi alınca şok oldum. Çok sigara içiyordu. Yıllarımız birlikte geçiyordu, çocukları beraber büyüttük. Merve, Anjelik'le beraber okula gidiyordu. Ne zaman Miami'ye gitti koptuk. Son yıllarda basından takip ediyorduk. 80'li yıllarda çabuk dolduruşlara geliyorduk. Şimdi o kadar boş geliyor ki, hepimiz bu dünyadan göçüp gideceğiz. Ölümün kimin kapasını çalacağı belli değil. Unutuyoruz ölümü, kötü haber alınca gözyaşı döküyoruz. Ben artık her şeyden soyutlandım, daha bilinçli yaşıyorum. Bende büyük travmalar atlattım, sanat camiası vefasızdır. Ölümlerde herkes çıkıyor ortaya, önemli olan ölümler olmadan vefa, kıymet bilmektir. Bazen mesafeler girer araya sevdiğin insanlarla ama hiçbir zaman unutmazsın, kalpte yaşar. Ahu da böyle bir arkadaşımdı. Nurlar içinde yatsın." dedi.
Serpil Çakmaklı; Banu Alkan'ın Ahu Tuğba'nın ölümüyle ilgili olarak sosyal medyadan da olsa bir paylaşım yapmamasına üzüldüğünü belirterek doğru bulmadığını söyledi.
Çakmaklı, gençlikte her ne yaşanmış olursa olsun acı günde her şeyin bir kenara bırakılması gerektiğini ifade etti.