Bihter Dinçel'in 'Toplu Oyunları I: Aşiyan-Manik Atak-Ortanca' kitabı çıktı

Henüz Ege Üniversitesi Felsefe bölümünde eğitim görürken oyunlar yazmaya başlayan ve bu oyunlarda performans gösteren Dinçel tiyatro perdesini bu kez okurları için aralıyor. Aşiyan, Manik Atak ve Ortanca oyunlarından oluşan kitap okurlarına insanı insana insanla anlatma sanatının eğlenceli bir örneğini sunuyor.

Oyunları okurken kabuğunuzdan sıyrılıp arasına sıkıştığınız duvarları aşacak, ceplerinizdeki telaşları bir kenara bırakıp yerlerini biraz hüzün, çokça ümitle dolduracaksınız!

Deniz, Melike, Leyla ve Ayşe Mine…

Acının, sancının, adına kader denen her türlü yaranın üstüne toprak atıp tohum eken kadınlardı. Hepsinin hikâyesi bambaşka olsa da yükleri ağır, yokuşları fazlaydı. Yolculuğa ortak olan her ne varsa geçmiş ve geleceğe dair, sırtlarından bir bir inecek, yangın yerinde yeşeren bir ormana dönüşecekti.

“Babası öldürülen çocuklar, masallara inanmazlar!”

Tek kişilik performansıyla izleyenlerini büyüleyen ve Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri'nde Yılın En İyi Oyun Yazarı ödülünü ve Direklerarası Seyirci Ödülü'nü Dinçel'e kazandıran Aşiyan oyunu ile yakın tarihin fırtınalı günlerinde tek başına bir kadının kendini dış dünyaya kaparken içe dönüşünün büyülü yolculuğuna konuk olacaksınız.

Deniz…

Dört duvarı Aşiyan'ı olan, güçlü bir kadın… Masallara inanırmış eskiden, dönen eteğini giyermiş. Babası hayattayken. Ama artık inanmıyor masallara. Çünkü babası öldürülen çocuklar masallara inanmazmış. Hemen büyürmüş. O da büyümüş hemen. Dönen eteğini giymemiş bir daha. Ve yıllar sonra o bomba yine orada patlamış kapısının önünde. Kendi aşiyanına kapanmış o da. Deniz'in kabuklarından kurtulup yeniden ümit etmeye başlayışını okurken yaşama sıkı sıkı bağlarla tutunacaksınız! “İnsanların, gözlerinin içine bakarak seni dinlemesi için anlattığın her hikâyede silah patlaması lazım!” Kariyerinin zirvesinde, yetenekli bir oyuncu Melike. İlk tiyatro oyununun ilk provasında Leyla'yla tanıştığında kendini çocukluk ve gençlik travmalarının merkezinde bulacağını düşünmemişti. Çünkü kırılmış bir kadındı Leyla da. Onun da hüzünleri, sırları, hevesleri, yaşanmamış yılları vardı.

“Manik Atak”, sürprizleriyle ve coşkusuyla, içinizdeki dönme dolapları harekete geçirecek! Leyla ve Melike'nin gayret dolu hikâyelerini okurken hayallerinize ve çocukluğunuza daha da sıkı sarılacaksınız!

“Yaşadığımız coğrafya gibisin! İstiyorsun, o kadar. Çabalamıyorsun ve çabalayanlarla dalga geçiyorsun. Sadece istiyorsun ama çözüm yolu aramıyorsun, bildiğini okuyorsun.”

Oynadığı ilk sezonda Dinçel'e Yılın En Başarılı Oyun Yazarı kategorisinde Bedia Muvahhit ödülü kazandıran Ortanca oyunu çeşitli tiyatro grupları tarafından sergilendi.

Ve Ayşe Mine Salihoğlu…

Ataerkil bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya gelmiş, herkese güneşli odalardan, ümitli günlerden bahseden, yalnızca kendisine faydası dokunmayan bir yaşam koçu. O gün de her zamanki gibi seminer verecek, insanlara ümitten, neşeli ve güneşli günlerden bahsedecekti. Fakat sahneye çıkmadan saniyeler öncesinde aldığı bir telefon seminerin tüm seyrini değiştirecekti. Belki yaşamı da eskisi gibi olmayacaktı… Ayşe Mine'nin hikâyesi ise sizi kendinizle yüzleşmeye, ruhunuzu dinlemeye davet ediyor!

Bihter Dinçel

1982 yılında Diyarbakır'da dünyaya gelen Bihter Dinçel Ege Üniversitesi'nde felsefe eğitimi aldı. Üniversite yıllarından bu yana oyunlar ve hikâyeler yazan Dinçel, İzmir Devlet Tiyatrosu'nda pek çok oyunda rol aldı.

Televizyon dünyasına Avrupa Yakası adlı diziyle adım attı. Haneler, Vay Arkadaş, Geniş Aile, Kertenkele, Bana Sevmeyi Anlat, Ailecek Şaşkınız, Hareket Sekiz gibi dizi ve filmlerde rol aldı. Tiyatro ile kurduğu bağı hiç koparmayan Bihter Dinçel, kaleme aldığı Aşiyan ve Manik Atak oyunlarında oynadı. Bu oyunlarda gösterdiği performansla pek çok ödül aldı.

Elif Ezgi Uzmansel ile birlikte kaleme aldığı Gebelere Balon Hamilelik Hurafeleri adlı bir kitabı vardır.