Bilim Kurulu üyesinden normalleşme için kritik açıklama! 'İnsanlar yoruldu ve bıktı ama...'

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, mutasyonlu koronavirüse karşı düne göre çok daha dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

Maske, mesafe ve sosyal izolasyon tedbirlerinin eskisinden daha fazla önem kazandığını ifade eden Özlü, "Pandemi uzayınca insanlar yoruldu ve bıktı ama şu an itibariyle bulunduğumuz noktada maskenin önemi daha da arttı" dedi. Sabah'a konuşan Özlü şu ifadeleri kullandı:

"Bugün daha dikkatli olmalıyız"

Bu mutant virüsün yoğunluğunun arttığı ülkelerde tedbirlere rağmen vaka sayılarını kontrol etmekte zorlanma söz konusu. Yasak ve kısıtlamaların devam etmesine rağmen vaka sayıları kontrol edilemiyor, bütün bunları göz önüme aldığımızda düne göre maske kullanımına olan ihtiyacımız düne göre daha da artmış durumda. Mutant virüse karşı korunmak için alacağımız tedbirler aynı. Bunlar maske, mesafe ve sosyal izolasyon. Bunlar varyantlara karşı da etkili. Bunlardan vazgeçemeyiz. Düne göre daha dikkatli olmalıyız.

"Ağız ve burun usulüne uygun kapatılmalı"

Mutant virüs daha kısa mesafeden daha çabuk bulaşıyor. O bakımdan mesafenin iyi korunması çok önemli. İnsanlara her zaman her koşulda yaklaşırken 1 buçuk 2 metrelik mesafeyi mutlaka korumamız gerekiyor ve mutlaka maskemizi usulüne uygun şekilde takmamız lazım. Ağız ve burnu sıkı bir şeklide kapatıp maskeyi burnumuza oturtacak şekilde kullanmamız gerekiyor. Sadece kendimizin değil orada bulunan diğer kişilerin de maskelerini usulüne uygun şekilde takmaları şart. Yoksa sadece bizim maske takıyor olmamız yeterli değil."

"Dikkatli olmazsak normalleşme beklentilerimiz uzar"

Kullanılan maskelerin de standartlara uygun şekilde 3 katlı ve filtre özelliği olan cerrahi maske olarak üretilmiş olması lazım. Bunun yanında maskeyi de uygun şekilde kullanmamız lazım. Maske ıslandığında, 3-4 saatlik kullanım sonrasında yerine yenisinin takılması gerekiyor.

Eğer maske kullanımı konusunda dikkatli olmazsak, kapalı, kalabalık ve iyi havalandırılmayan alanlarda bir araya gelip birlikte yeme ve içmeye devam edersek bu salgınla birlikte yeni varyant virüslerle birlikte yeni bir darbe yiyebiliriz. Normalleşmeye dönük beklentilerimiz aksayabilir ve süreç daha da uzayabilir. Hem biz hastalanarak zarar görebiliriz, sevdiklerimizi kaybedebiliriz. Ulusal olarak da sürecin uzamasına ve herkesin bu süreçten zarar görmesine neden olabiliriz.

"Aşı da olsak, hastalığı geçirmiş de olsak maske şart"

O bakımdan bu dönemde tedbirlere uymak büyük önem arz ediyor. Onun için herkesin aşılanmış da olsak, hastalığı daha önce geçirmiş de olsak maskemizi kullanmaya devam etmemiz lazım. Bir sosyal sorumluluk duygusu, kul hakkı diyelim buna. Hepimiz maskeden sıkıldık, maskesiz günlere dönmek istiyoruz ama henüz bunun zamanı değil maalesef.