Canan Ergüder, o soru karşısında gözyaşına boğuldu

Bir süredir meme kanseri tedavisi gören oyuncu Canan Ergüder, İclal Aydın'la yaptığı canlı yayında duygusal anlar yaşadı. Kansere yakalanışını öğrenme sürecinden bahseden Ergüder, Aydın'ın 'Bu süreçte ne düşündünüz?' sorusu üzerine 'Ölmek istemiyorum' diyerek gözyaşlarına hakim olamadı.

Meme kanseri tedavisi gören Canan Ergüder, #MemeKanseriKontrolu sloganıyla yazar İclal Aydın'ın moderatörlüğünde gerçekleşen canlı yayına katıldı.

Ergüder, yaşadığı süreci anlatırken, kimi zaman duygusal anlar yaşadı.

“Aklıma ilk ölüm geldi”

* Ölmek istemiyorum.. İlk önce çocuğumu düşündüm. Çok küçük ne yapacağım diye düşündüm. Ben daha yaşamak istiyorum. Benim aklıma ilk ölüm geldi. Onunla yüzleşmek kolay olmuyor. Küçük çocuğum var aklıma bencilce şeyler geliyor. Çocuğumun beni hatırlamasını istiyorum. 17 sene daha yaşarsam iyidir. Çocuk 20'yi bulursa iyidir. Daha yapmak istediğim şeyler var, güzel şeyler yapıyordum gibi şeyler aklıma geldi.

“Bana evre hiçbir zaman söylenmedi”

* ‘Menajerimi Ara' ekibimde büyük bir şey yaşandı. Herkesin önünde öğrendim. Sette yakın planım çekiliyordu. Son yakın planım çekilmek üzereyken haberi aldım. Telefonumu kapattım, çekin dedim. Sonra bir saat ara verdik. Zaten annem görüntüleme merkezinde sonuçları alıyordu. Tümörle ilgili bilgi… İnsan hemen evreyi öğrenmek istiyor. Bana evre söylenmedi, hiçbir zaman söylenmedi. Ama agresif türde tümörüm olduğu söylendi. Bunun iyi ya da kötü yanları var.

“Ameliyatıma kadar çalıştım”

* Ameliyatıma kadar çalıştım. Ameliyat oldum bir hafta sonra çalıştım. Hiçbir bölümden ayrı kalmadım. Çalışmak çok önemliydi. Kabuğuma çekilirsem iyice kötü olacağım, fazla düşünmeme sebep olacaktı. Sağ olsun senaryolarım ona göre yazıldı. Beni de çıkarmadılar. Patolojim sonucu gelince tedavi sürecim belli oldu. Kanser lenflerimde de çıkınca kemoterapi olacağı netleşti. İlk iki kemoterapime kadar çalışmaya devam edebileceğim ama pandemi nedeniyle ondan sonra çalışmamam gerektiği söylendi. Setler hastalık barından ortamlar. Çok gür saçlı bir kadınım, karakterim de saçlarıyla baya oynuyorduk. İki haftadan sonra saçlarım dökülecekti ve perukla oynamak istemedim. İkinci kemoterapimi almama yakın, ayrıldım.

“Altı hafta kimseden gık çıkmadı”

* Haberim çıkmadı. Dışarı haber yayılmadı. İstediğiniz kadar haberin çıkmamasını söyleyin ama sette saklı kalmaz ama altı hafta kimseden gık çıkmadı. Kemoterapime bir gün kala haber çıktı. Basının da duyup haber yapmadığını düşünüyorum. O yüzden basına karşı yeni bir bakış açım var. İnsanlara karşı da… Haber çıktığı doğru vakitti. Altı haftada sindirmiş olarak çıkması iyiydi. Hiçbir zaman sindiremiyorsunuz ama bir şekilde yaşamayı öğreniyorsunuz.

“Aralıklı oruç yaptım”

* Beslenmem aşırı şekilde değişmedi. Aralıklı oruç yaptım. Daha önce arada sırada zaten bunu yapıyordum. Eşim Kenan Ece bu konuyla ilgili çok araştırma yaptı. Neyin iyi geleceği yönünde araştırmalar yaptı. Aralıklı oruç hakkında inanılmaz fazla makale okuyup, video izledik. O bu kadar önüme çıkarmasaydı yapmazdım. Aralıklı oruç sistemi yeniliyor. Bunu yapın diye söylemiyorum, bu benim doğrumdu… Ben kendim için böyle bir şey yaptım. İyi geldi mi, gelmedi mi bilmiyorum. Sanılanın aksine kemoterapi kilo verdirmiyor, aldırıyor. Kilo almamı minimalde tuttu. Vücudunuza zor gelen bir süreç… Bir doktorum, ‘vücudunuza atom bombası atılıyor' demişti. Süreç boyunca aralıklı oruç yaptım. Birçok insan, ‘nasıl az kilo aldın' ve ‘nasıl bu kadar dinç kaldın' demişti. Anladığım kadarıyla vücudumu iyi karşıladı.

“Eski ben ben değilim”

* Lenflerim alındığı için lenfödem olma ihtimali var. O yüzden eski ben ben değilim. Lenfödem hakkında bilgilendiriyorum kendimi… Bütün koltuk altım alınmadı. Ne kadar az alınsa da bizi bir süre şeyden koruyan şey alınınca, vücudunuzda değişik hasarlar gelmeye başlıyor. Sol tarafıma dikkat etmem gerekiyor. Lenfödem hafif alınacak bir şey değilmiş. Süreç içerisinde ben de öğreniyorum. Sol tarafımı kullanılacak bir çalışma yapmayacağım. Yürürken sol tarafınızı sallıyorsunuz, ona dikkat etmem gerekecek.

* Çok şükür iyi gidiyorum derken mesela haşimato hastasıydım tiroidim sapıttı. Vücudunuzun hormanel dengesi bozuluyor. Altı ay ile bir sene arasında vücut geri geliyormuş. Radyoterapinin yaptığı hasar daha başka… Ameliyattan kalan hasarlar bir sene sürüyor.

“Hızla ilerleyen bir tümörmüş”

* İki ay önce gitseydim belki lenfime atlamamış olacak. Onu bilemiyorum. Muhtemelen atlamıştır. Muhtemelen çalışmaya başladığım dönem atladı. Ne kadardır bu tümör vardır diye sordum. Fark ettiğimde küçüktü. Hızlı ilerleyen tümörmüş.

* Annemin sorun çıkarabilen memesi olmuştu ama kansere dönmedi. İlk korkusunu yaşadığında annem 37 yaşındaydı. Kapıda annem ile babamı dinliyordum. O zaman 11 yaşındaydım. Meme kanserinden kuzenimi kaybettik. Onun kanseri daha farklıydı. O beni çok yıktı. Benim şu anki yaşımdayken kaybettik.

* Değiştirmeye çalıştığım çok şey var. Düşündüğüm şeyleri kendime saklamak istemiyorum. Beni rahatsız eden şeyleri söylemek istiyorum. Daha dürüstlükle söylemek istiyorum. Bir şeyle yüzleşmek demek karşı tarafı kıracağınız anlama gelmiyor. Karşı tarafı sayıp, kendinizi saymamazlık yapmayın.

“Oğluma yazıyorum, elinde bana dair bir şey olsun istedim”

* Bir defterim var oğluma bir şeyler yazıyorum. Zaten bu olaylar olmadan önce de düşünüyordum, ertelediğim bir şeydi. Elinde bana dair bir şey olmasını istedim.

* Saçım daha tam oturmadı. Tentene benzemeye başladım. Saçımı çok sevdim.

* Meme kanseri artık yeni grip gibi söyleniyor. Böyle dediklerinde tekme atasım geliyor. Buyrun bu yükü size vereyim demek istiyorum. Kaybedeceğiniz ne varsa ona odaklanıyorsunuz. Meme kanserinin kötü örnekleri de var…

Bakmadan Geçme