Merve Dizdar: Bu, mesleğe ihanet
Brand Week Istanbul'da sevenleriyle bir araya gelen Merve Dizdar, Yekta Kopan'ın 'Karşındaki oyuncu akşamdan kalma ve ezberi yok. Ne yaparsın?' sorusuna cevap verdi.
Oyuncu Merve Dizdar, Brand Week Istanbul'un son gününde Yekta Kopan moderatörlüğünde dinleyicilerle buluştu. ‘Empati: En Güçlü Yeti' isimli oturumda Dizdar, Kopan'ın oyunculuğun zor olup olmadığıyla ilgili sorusuna şu yanıtı verdi:
“İzleyicinin keyif alması ve izleyicilere hizmet etmek aslında çok keyif aldığım şeyler. Zor konusu biraz göreceli. Bir araba tamircisi veya sporcu olsaydım kuralları olan bir meslek olurdu ama oyunculuk için seyirci bir anda ‘Beğenmedim, bana geçmedi' diyebiliyor. Göreceli olması konusu zor. Ama enerjilerin geçmesine inanıyorum ve bir enerji veriyorsanız seyirci bunu alıyor. Sanırım ‘Bu mesleğin büyülü tarafı' dedikleri de bu.”
Cannes Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazanan Dizdar, “Ödül bir kıstas olmadı benim için hiçbir zaman ancak şevklendirici olduğunu düşünüyorum” dedi.
Dizdar, çocukken başından geçen bir hikayeyi de anlattı: “Annem beni oyunlara götürmeye başlamıştı. Hâlâ unutmuyorum, kuliste genç bir oyuncu gördüm ve ona ileride benim de sanatçı olmak istediğimi söyledim. O da bana dönüp ‘Ben daha kendime sanatçı diyemiyorum' dedi ve bu laf benim buramda kaldı. Düşününce ne zaman sanatçı deriz ki kendimize?”
Yıldız Kenter'i bir gün Çanakkale'de izleyip çok etkilendiğini, Haldun Dormen'i hep şahane bulduğunu söyleyen Dizdar, “Genco Erkal hâlâ üretiyor. Bu alanda hâlâ üretim yapan insanlara hayranım ve bunları görmek bu mesleğin içinde olmak konusunda beni çok etkiliyor” ifadelerini kullandı.
“Bu durum çok üzücü”
Yekta Kopan'ın “Karşındaki oyuncu akşamdan kalma geldi ve ezberi yok. Ne yaparsın?” diye sorması üzerine Dizdar, şöyle konuştu:
“Bu durum benim için çok üzücü ve buna sinirlenirim. Bunu yapan çok oyuncu var ve bu mesleğe ihanet gibi geliyor. Ezberin çok iyi olması gerekliliğini ben Nuri Bilge Ceylan setinde öğrendim. Nuri Bilge hocamın çalışma biçimi, önce onun istediğini vermen sonra kendi istediğin, aklına gelen şeyleri göstermen şeklinde. Sanırım beni üzen şey bu mesleğin çok kolay olduğunun düşünülmesi. O yüzden hayatımı adadığım bu mesleğe en azından karşı tarafın da biraz özen ve saygı göstermesini beklerim.” (Kaynak: Sözcü)