Derdiyoklar Ali (Ali Ekber Aydoğan), hayatını kaybetti
' Türkülerle Gömün Beni', 'İsyan Etmek Boşuna (Emine)' gibi unutulmaz eserlerin sahibi Derdiyoklar Ali olarak bilinen sanatçı Ali Ekber Aydoğan'ın geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybettiği öğrenildi.
Sanatçı Derdiyoklar Ali, geçirdiği kalp krizi sonrası hayatını kaybetti.
Ali Ekber Aydoğan’ın (Derdiyoklar Ali) vefat haberini sanatçı Özlem Özdil, sosyal medya hesabı Instagram’dan duyurdu.
Özdil, Aydoğan’ın bir karesini Instagram’dan paylaşarak fotoğrafa “Çok üzgünüm çok.. Bugün aldığım haber ile.. Derdiyoklar'ın güzel abisi, Ali abi de aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçmüş. Bize inanılmaz güzel anılar ve hiç unutulmayacak eserler bırakan güzel abim Devr'in daim olsun...#derdiyoklarali” notunu yazdı.
Türkücü Yağız da, Derdiyoklar Ali ile bir karesini paylaşarak “Ruhu şad, mekanı cennet, kabrin nur, devri daim olsun inşallah ustam. Çok çok üzgünüm. Çok kıymetli bir ozanımızı daha kaybettik...” mesajını yayınladı.
Hüseyin Turan ise, Derdiyoklar Ali ile bir karesini “Her ölüm erken ölümdür. Bir dönemin efsanesi, güzel insan Derdiyok Ali de göçmüş bu dünyadan. Devri daim olsun…” notu ile paylaştı.
Sümer Ezgü, “Büyük şok oldu bu haber! Devri daim olsun...” mesajını yayınlarken Kubat, “Vay kardeşim çok üzüldüm, nur içinde yatsın” diyerek bağsağlığı diledi.
Onur Akın da, “Çok üzüldüm... Ne desem az... Ruhu şad, devri daim olsun...” dedi.
Derdiyoklar Ali (Ali Ekber Aydoğan) kimdir?
Derdiyoklar Ali olarak bilinen ünlü halk ozanı Ali Ekber Aydoğan, kendi internet sitesinde hayatını şöyle anlatmış:
“Başlangıç
Adım Ali Eker Aydoğan (Derdiyoklar)... Malatya´nın Fethiye beldesi, Yukarı Tencı Obası´nda doğmuşum.
Müzik hayatıma ilkokul çağlarında bağlama ile tanıştığımda başladım. Ortaokulda çalıp okurken Kazım Amca´mın desteğiyle şiir yazıp beste yapmaya çalıştım. Yazdığım şiirler çeşitli dergilerde yayımlandı. 1972 yılında ilk 45´lik plağımı çıkardım (Derdiyok ismiyle). O yıllarda Türkiye´de ilk defa bağlama düzeniyle bateri, gitar, klavyeyi birleştirdim. 1974 yılında Almanya´nın Darmstadt şehrinde oturma hakkına kavuştum. Müzik faaliyetimi konser ve gazino çalışmalarıyla sürdürdüm. 1978´de değerli hocam Arif Sağ´la tanışıp kaset yapma kararı aldım. Daha önceki türümü devam ettirmek zorundaydım.
Profesyonel müzik hayatı...
Aynı köylüm olan İhsan Güvercin´ile birlikte ikili oluşturarak. 1979´da Derdiyoklar olarak ilk kasetimizi Türküola firmasında çıkardık. Modern Folk – Disko Folk türündeki eserlerimiz kısa bir zaman içerisinde büyük ses getirdi. Gerek müziğimiz, gerek özel müzik aletlerimiz, gerek yöresel giysilerimiz, gerek ise kendimize ait sahne şovlarımızla tüm izleyenler tarafından beğeniler kazandık. Çeşitli müzik festivallerinde ödüller aldık. Yurt dışındaki gençliğe büyük bir örnek oluşturduk. Yıllar geçtikçe bizi örnek alıp yüzlerce büyüklü, küçüklü müzik grupları oluşup bizim türümüzü devam ettirmeye çalışarak bizi yaşattılar ve halen yaşatıyorlar. Türkiye ve Avrupa arasında köprü oluşturup Anadolu düğün kültürünü sazımız ve sözümüzle Avrupa´ya taşıyarak geleneklerimize büyük bir boyut kazandırdık. Müzik kültürünü değerli hocalarım Arif Sağ, Orhan Gencebay, Yavuz Top, Musa Eroğlu gibi büyük ustalardan aldım. 1986 yılında - İhsan arkadaş ayrıldıktan sonra – Birçok arkadaşlarla çalışmalarımızı başarıyla devam ettirdik. Bu güne kadar 15 kaset çıkardık. Her kasetimiz ayrı güzellikte sesler getirdi.
Geri bakış
Çok güçlü eserler üretip eserlerimin birçoğu Türkiye´de ünlü sanatçılar tarafından seslendirildi. En çok ses getiren eserlerim “İsyan Etmek Boşuna (Emine)- İbrahim Tatlıses”, “Türkülerle Gömün Beni- Güler Duman”. Ayrıca özellikle Arguvan Havaları´nı Batı sazlar eşliğinde yabancı ülkelere taşıdık. Hatta İtalya´nın en popüler sanatçıları dahi Arguvan ağzını kendi dileriyle okudular. Arguvan Ağzı eserlerimizi birçok sanatçı seslendiriyor ama bunlardan en çok ses getirenler, “Dam Üstende Uzun Uzun Bacalar - Belkıs Akkale”, “Yılgın Adası - Sabahat Akkiraz”, “Bu Nedir- Güler Duman - Azer Bülbül (En son İzzet Yıldızhan)”.
30 yıllık profesyonel müzik çalışmalarımı, başarı grafiklerini, anılarımızı, acı tatlı günlerimizi sayfalarca yazsak anlatamayız.
Bence...
Bana soruyorlar, “Bu güçlü eserleri nasıl hazırlıyorsunuz...” diye. Başarının sırrı çok okuyup, çok çalışıp, çok güzel konular bulup işledikten sonra değerli büyük ozanlarımız ve yazar çizerlerimizin eleştirisine sunup süzgeçten geçirmek. Bu güne kadar işlenmedik konu bırakmadım. Avrupa´da yabancı düşmanlığına karşı eserlerimle en çok mücadele veren sanatçı unvanı aldım. Son çalışmalarımı yetenekli Piyanistler eşliğinde bateri ve çeşitli telli aletlerle sahne performansımızı başarıyla devam ettiriyoruz.”