Emel Müftüoğlu'ndan 30 yıl sonra gelen Sezen Aksu itirafı! Sertab Erener ve Aşkın Nur Yengi detayı dikkat çekti!

Empati'de Ahmet Mümtaz Taylan'ın konuğu Emel Müftüoğlu oldu. 26 yaşından 50 yaşına kadar estetik ameliyat yaptırdığını söyleyen Emel Müftüoğlu'ndan estetik uyarısı yaptı. Müftüoğlu, ayrıca 30 yıl sonra gelen Sezen Aksu itirafıyla da olay oldu.

Emel Müftüoğlu'ndan 30 yıl sonra gelen Sezen Aksu itirafı! Sertab Erener ve Aşkın Nur Yengi detayı dikkat çekti!

Ahmet Mümtaz Taylan'ın ünlü konukları, NTV ekranlarında Empati'de her hafta başka hayatlara gidip, haberlere konu olmuş, tarihe geçmiş, insan hikayelerini görüp, onların yaşadıklarıyla, acılarıyla, mutluluklarıyla, aşklarıyla, gözyaşlarıyla; hayatlarıyla Empati kuruyorlar. Ünlü konuklar yaşanmış hikayelerle Empati kurarken, kendilerine ait bambaşka hayatları, bambaşka gerçekleri ortaya çıkarıyorlar.

Yapımcılığını BBO Yapım Şafak Bakkalbaşıoğlu ve Mahperi Altun Uçar'ın üstlendiği programda Ahmet Mümtaz Taylan, konuklarına yaşanmış, haberlere konu olmuş insan hikayelerini anlatıyor ve "sen olsan ne yapardın" diye soruyor.

Empati'de Ahmet Mümtaz Taylan bu Çarşamba akşamı, 2000 yılında müziği bırakan Emel Müftüoğlu'nu konuk etti.  Müftüoğlu; sanat yaşamından çocukluğuna, dostluklarına, aşklarına dek çok özel bir programa imza atarken, yaşanmış hikayelerle de Empati kurdu.

“26 yaşımdan 50 yaşıma kadar estetik ameliyat oldum”

Müftüoğlu’nun Empati'de öne çıkanlar konuşmaları:

"Bu yaşımda ben ne aptalmışım bu kadar çok estetik niye yaptırmışım diyorum. Genellikle Ajda Pekkan'ı örnek  verirler ama, kadıncağızın peşini yıllarca bırakmadılar ama;  ben kendim de dahil pek çok isim verebilirim hiç durmadan estetik yaptıran! 26 yaşımdan 50 yaşıma kadar sürdü, nerde bir estetik doktoru var, daha adam İstanbul'a gelmeden yetişip muayenehanesine oturuyorduk. Nasıl kestirmişim biçtirmişim hunharca kendimi, çok üzülüyorum. Daha güzel olayım hırsı... Genç kalayım, daha güzel olayım...

Estetik yaptırmak isteyenler önce ruh sağlığını çözsünler

Geçmişe dönebilseydim, tek bir bıçak değdirmezdim vücuduma. İlk estetik ameliyatımı, sağlık nedenleriyle iri göğüslerim nedeniyle yaptırdım. Çok zayıfım, sırtım ve omuzlarım kaldırmıyordu göğüslerimi. O zaman doktorumuz Onur Erol, çok küçük olduğumuz için bana "Çocuklar önce bir psikoloğa gidin, bu ameliyatı olduktan sonra sürekli geleceksiniz" diye uyardı. Yok dedim, ama 6. ayda başladım şurayı şöyle yapsak, burayı böyle yapsak. Diyelim ki ilişkim kötü gidiyor, hop kendini kestirmeye gidiyordum. Önce kendi ruh sağlığını çözmen gerekiyor. Birileri beni sevecekse bu halimle sevsin.

Para karşılığında yapılacak en son iş: şarkı söylemek

Para karşılığında yapılacak en son iş şarkı söylemek. Sürekli istek gönderirlerdi, parasını verdik düşüncesi var ya... Hoşuma gitmeyen sevmediğim bir durumdu. Şarkı söylemek keyifle yapılması gereken bir meslek..."

“Şarkılarını Sertab'a ve Aşkın'a neden veriyorsun? Onlar senin kadar iyi söylemez dedim”

Emel Müftüoğlu, 1995 yılında seslendirdiği sözü ve müziği Sezen Aksu'ya ait olan Hovarda şarkısının hikayesini anlatırken, adeta günah çıkardı.

Müftüoğlu, 30 yıl sonra Sezen Aksu'ya "Şarkılarını Sertab'a ve Aşkın'a neden veriyorsun, onlar senin kadar iyi söylemez" cümlesini kurduğunu itiraf etti.

İşte o açıklamalar:

“Sezen'e bana şarkı verir misin diyemedim. Nasıl hırslı ve kıskanç olduğum bir dönem, anlatamam! Sürekli kafasını yiyorum: Bu kadar güzel şarkılar yapıyorsun niye veriyorsun? Niye mesela Sertab'a (Erener) verdin, onu niye Aşkın'a (Aşkın Nur Yengi) veriyorsun, verme! Onlar senin kadar iyi söyleyemez ki, söyleyemez! Bak şarkıyı mahvedecekler şimdi! Sürekli bu haldeyim. Ne korkunç bir şey bu! Düşünüyorum şimdi, utancımdan battaniyelerin altına girmek istiyorum!

Sezen de diyor ki, 'zaten çok yapıyorum, bunlar bana ait değil ki' diyor. Hala bana da ver diyemiyorum. Bir gece Şamdan'da yemekteyiz, 'senin için bir sürü söylenti var, bu şarkıları sen yapmıyor muşsun, şarkıları kim yapıyor, ben ondan almak istiyorum' dedim. Tatlım benim, kahkaha attı... Biz o arada dans ediyoruz, gidiyoruz, geliyoruz eğleniyoruz. Sezen oturuyor. Sen ne ara yaptın? Gel dedi, o gürültüde dinleyemeyeceğiz, alt kata lavaboya indik, bir sürü kadın var içeride, hiç çekinmeden şarkıyı söyledi. Alkış kıyamet lavaboda. Şarkıyı aldım, evde stüdyo var, eve gidiyorum dedim, o gece demosu yapıldı şarkının...”