Kırmızı Oda'nın Alya'sı İstanbullu Gelin'deki Süreyya'nın gerçek hikayesini anlattı

Kırmızı Oda dizisinde dikkat çeken karakterlerden biri de Alya. Çok varlıklı bir ailenin ruhsal dengesi bozuk kızını anlatan Alya'ya sevilen oyuncu Melisa Sözen hayat veriyor. Kırmızı Oda'nın yayınlanan son bölümünden Alya hikayesiyle damga vurdu. Söz konusu hikaye geçtiğimiz sene final yapan İstanbullu Gelin dizisinde Süreyya ve Faruk'un kızını oynayan Yaz'ın gerçek hikayesi...

Kırmızı Oda'nın Alya'sı İstanbullu Gelin'deki Süreyya'nın gerçek hikayesini anlattı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Başrollerinde Özcan Deniz ve Aslı Enver'in oynadığı ve yayınlandığı dönemde reyting rekorları kıran İstanbullu Gelin'in asıl hikayesi şimdilerde reyting rekorları kıran Kırmızı Oda dizisinde işleniyor.

Gülseren Budaycıoğlu'nun kitaplarından uyarlanan dizilerden Kırmızı Oda'daki Alya karakteri İstanbullu Gelin'de Süreyya'nın kızı olarak izlediğimiz Yaz'mış.

İstanbullu Gelin'de seyircinin beklentisi yönünde senaryoda değişikliğe gidilerek Yaz karakteri mutlu bir çocukluk geçiriyor.

Gerçek Süreyya şizofrendi

Dr. Gülseren Budayıcıoğlu'nun 'Hayata Dön' kitabından uyarlanan dizide başrolü oynayan Süreyya karakteri kitapta şizofrendi ve kızı Yaz'a psikolojik ve fiziksel şiddet uyguluyordu. Ancak İstanbullu Gelin'de bu durumun aksine Sürayya pozitif ve sevgi dolu bir karakterdi. Dizide şizofreni olması gereken Süreyya'nın bazı özellikler dizideki İpek karakterine verildi. 

Alya gerçek İstanbullu Gelin'i anlattı

Kırmızı Oda'nın dün akşam yayınlanan son bölümde Alya hikayesini anlatmaya devam ettikçe İstanbullu Gelin'in gerçek hikayesi de ortaya çıktı.

Alya'nın hikayesine göre Süreyya depresif ve içine kapanık kadın. Faruk ise, alkolik ve kumarbaz bir adam ve annesi Esma ile sürekli bir güç yarışı içindeler.

Esma Hanım dışarıdan yardımseverliğiyle tanınırken evdeki herkese eziyet ediyor. İki hikaye arasındaki tek benzerlik Faruk'un İstanbul'a giderek Süreyya'ya aşık olması.

Esma Hanım İstanbullu Gelin'de olduğu gibi yabancı biri olduğu için Süreyya'yı gelin olarak istemese de oğlu için elini öptürmek zorunda kalıyor.