Sanatçı Küçük Aysel (Aysel Karyağdı), yaşamını yitirdi

İlkokul 4. sınıfta Adana'da yapılan bir ses yarışmasında Mustafa Sağyaşar ile birlikte ikinci gelerek sanat hayatına başlayan Küçük Aysel lakaplı usta sanatçı Aysel Karyağdı, yaşamını yitirdi.

Sanatçı Küçük Aysel (Aysel Karyağdı), yaşamını yitirdi

Yıllarca sanata ve müziğe verdiği emekleriyle bilinen Kıbrıslı sanatçı ve müzisyen Aysel Karyağdı, nam-ı diğer “Küçük Aysel”, 83 yaşında hayatını kaybetti.

Yeni Düzen’in haberine göre, Kıbrıs Türk sanat tarihinin en önemli isimlerinden Küçük Aysel olarak bilinen Aysel Bağdadi hayatını kaybetti.

Kısa bir süre önce rahatsızlanarak Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan Küçük Aysel yaşam mücadelesini kaybetti.

Küçük Aysel lakaplı Aysel Bağdadi kimdir?

Aysel Bağdadi, 1938 yılında Lefkoşa’da dünyaya geldi. 1940’lı yılların yaşı küçük sesi büyük ünlü şarkıcısıydı Küçük Aysel. Kıbrıs’ın zor dönemlerinden birini yaşayan ailesi geçim sıkıntısı sonucu Kıbrıs’tan Türkiye’ye göç eder. Aysel 40 günlükken Türkiye’ye göç eden aile yıllarca Türkiye’de yaşar. İlkokula Adana’da başlayan Aysel, daha sonra ailesiyle birlikte Konya’ya gider. Sahne sanatçısı olan baba Asaf Bey sayesinde müziğin içinde doğan Aysel’in hayatı müzikle yol almaya başlar. Kızının müziğe olan yatkınlığını fark eden Asaf Bey, kızını eğitmeye başlar. Aysel inanılmaz güzel bir sese sahiptir. Asaf Bey sahne aldığı yerlerdeki ustalardan kızının ders almasını sağlayarak, Aysel’e sağlam bir müzik temeli oluşturur. Ailesi eski günlere olan özlemle Kıbrıs’a döner.

Oğlunu alarak Türkiye’ye dönen annesi Bahire Hanım’ın aksine Asaf Bey ile kızı Aysel, Kıbrıs’ta kalırlar. Babası Asaf Bey, kızının güzel sesi ile kendi kemanını birleştirerek konserler vermeye başlar ve Aysel okuldan uzaklaşır. Küçük Aysel, ilk kez 9 yaşında Beliğ Paşa Sineması’nda sahne alır. Lefkoşalılar bu küçücük çocuktan çıkan inanılmaz sese hayran kalırlar. Baba Asaf Bey gördükleri ilgi karşısında, konserlere devam kararı alır. Ada genelinde bir konser turuna çıkan Küçük Aysel ile babası her gittikleri yerde coşkuyla karşılaşırlar.

Küçük Aysel, okul döneminde ayda bir okulundaki fakir çocuklar için konserler vermeye başlar. Elde edilen gelirle fakir çocukları giydiren ve doyuran okul idaresi, Küçük Aysel’e de yaptığı katkı dolayısıyla bir bilezik armağan eder. Adana'daki ses yarışmasında Mustafa Sağyaşar ile birlikte ikinci oldu. Okul dönemi eğitimine, tatillerde de konserlere devam eden Küçük Aysel, ilkokul 4 bittiğinde Adana’da yapılan bir ses yarışmasına katılır. Mustafa Sağyaşar ile birlikte ikinci gelir.

Münir Nurettin Selçuk'tan teklif geldi

Konserlerinin ilk yıllarında adaya gelen ünlü sanatçı Münir Nurettin Selçuk’la olan anısını hiç unutmayan Küçük Aysel, aldığı teklifi reddetmesini de hayatının kaybı olarak görüyor. Küçük Aysel’i dinlemeye gelen Münir Nurettin Selçuk, sesine hayran olduğu Aysel’i alarak Türkiye’ye götürmek ister ancak yaşı küçük olan Aysel babasından ayrılmayı redderken baba Asaf Bey de biricik kızını vermeyi kabul etmez ve Küçük Aysel, “hayatımın şansı’’ dediği bu teklifi yitirir.

Aradan geçen yıllar sonucunda Küçük Aysel’in sesini bilen ve özleyen tanıdıkları Aysel’in sesini duymak ister. Televizyonun tek tük olduğu Kıbrıs’ta ağırlıklı olarak radyo yayınları dinlenir. Eski dostlarından olan öğretmen Suphi Bey, bir gün kapılarını çalarak Küçük Aysel’i Atalasa Radyo Korporasyonundaki programına dahil etmek istediğini söyler.

Atalasa radyosunda konserler

Küçük Aysel, 1957’den 1963’e kadar haftanın bir gecesi Atalasa Radyosunda piyanist Şivane Hanım ve keman sanatçısı eşi ile solo konserler verir. Yıllar sonra tekrar sanatına geri dönen Küçük Aysel, ailesine de maddi katkıda bulunur. Bu dönemde Kıbrıs’a gelerek sanata katkı koymaya çalışan sanatçı Nusret Ersöz, Suphi Bey’in organize ettiği bir ses yarışmasında jüri üyesi olur. Kıbrıs’ta ilk kez düzenlenen ses yarışmasına kocasının izni ile katılan Küçük Aysel, yarışmaya katılan tek kadındır. Erkekleri eleyerek Kıbrıs’ın Ses Kraliçeliğini kazanan Küçük Aysel, yarışmanın ardından Nusret Ersöz’den sanat müziği dersleri almaya başlar. Ekrem Güher’den de dersler alan Küçük Aysel, pek çok ünlü sanatçıdan eğitim alır.

1963 olaylarının patlak vermesi ile birlikte 6 yılın ardından radyo konserleri sona eren Küçük Aysel’in, eşinin de aralarında olduğu isimler Üner Ulutuğ, Hilmi Özen ve Kemal Tunç’la birlikte Tekke Bahçesi’nde Bayrak Radyosu’nu kurar.

Küçük Aysel, Üner Ulutuğ’un isteği ile kendisinin de telefon ahizesinden yapılan ilk mikrofondan “burası Bayrak, Kıbrıs Türk Mücahidinin sesi” anonsunu yapar. Anonserliğin yanında bir süre sonra Osman Karabulut ile canlı müzikler yayınlamaya başlayan Küçük Aysel, Bayrak Radyosu’nun ilk elemanları arasında yer aldı.

Yardım konserleri verdi

Şehit çocukları ve hasta insanlara yardım amaçlı konserlere katılan Küçük Aysel, müzikte sadece konserlerle var olur. Küçük Aysel’in, 1974 yılına kadar konserlerle devam eden müzik hayatının yoğun dönemi “İlk Sahne” tiyatrosu sahiplerinin ısrarı ile yine sahneye çıkar. İstanbul Sineması’nda gerçekleşen konser ile Küçük Aysel, Lefkoşalılar için yeniden sahnelere döner. Ancak maddi kazanç elde ettiği konserlerden çok, hayır amaçlı konserlere çıkar Aysel Hanım. Haftada bir Mücahitler Parkı’nda subay eşleri ve askerler için konserler verir. Fazıl Polat Paşa’nın da hayranlıkla izlemeye geldiği konserlerini ücretsiz verir Küçük Aysel. Atatürk’ü Anma Geceleri ve hayır amaçlı konserlerin vazgeçilmez solisti olan Küçük Aysel, 1974’e kadar konserlerine devam eder.