- Haberler
- Magazin
- Şarkıcı Gülşen, 'ev hapsi'ni Bodrum'da mı geçiriyor? İddialara avukatından cevap geldi!
Şarkıcı Gülşen, 'ev hapsi'ni Bodrum'da mı geçiriyor? İddialara avukatından cevap geldi!
İmam hatip liselilere yönelik sözlerinden dolayı hakkında başlatılan soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra 'konutu terk etmeme' şartıyla tahliye edilen şarkıcı Gülşen'in, 'ev hapsi'ni Bodrum'da geçirdiği iddia edildi. Söylentiler sonrasında Gülşen'in avukatı Emek Emre'den açıklama geldi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında TCK'nin 216. maddesi kapsamında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan başlatılan soruşturma doğrultusunda şarkıcı Gülşen Bayraktar Çolakoğlu, 25 Ağustos Perşembe günü tutuklanmıştı. Çolakoğlu’nun avukatının itirazını değerlendiren nöbetçi İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi, 29 Ağustos Pazartesi günü ünlü şarkıcının "konutu terk etmeme" şartıyla tahliyesine karar vermişti.
Hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanan şarkıcı, mahkemenin 'ev hapsi' kararını verdiği gün ikametgahını İstanbul'dan Bodrum'a aldırdığı ileri sürüldü. 21 Ekim'deki duruşmaya kadar Gülşen'in, 'ev hapsi'ni Bodrum'daki evinde geçireceği iddia edildi.
İddialar gerçek dışı
Gülşen'in avukatı Emek Emre müvekkilinin 'ev hapsi'nin İstanbul'daki evi yerine Bodrum'daki evinde geçirdiği yönündeki iddialara yaptığı yazılı açıklamayla cevap verdi. Yapılan açıklamada, söz konusu iddiaların gerçek olmadığı belirtildi.
3 yıla kadar hapsi isteniyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 48 sayfalık iddianamede aralarında Kadın ve Demokrasi Vakfı'nın da (KADEM) bulunduğu 702 müşteki yer alıyor.
Gülşen Bayraktar Çolakoğlu'nun savunmasına da yer verilen iddianamede, sanığın "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
İddianamede, şu tespitlere yer veriliyor:
"Şüphelinin sarf etmiş olduğu söz ve beyanların irdelenmesinde halkın, toplumun bir bütününü ifade ettiği ve bu halde toplumun içinde bulunduğu birlik ile beraberlik içeren ortak değer yargılarının olması hilafına, kin ve düşmanca duygular beslemeye sevk edilerek halkın sosyal sınıf bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik edildiği, ayrımcılığa maruz bırakıldığı, şüphelinin söz ve beyanlarının kışkırtıcı, düşmanca tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik ifadeler içerdiği anlaşılmıştır."
Sarf edilen beyanların toplumun gelişmesine katkı sağlamaktan uzak, salt halkı kin ve düşmanlığa sevk edici, ayrıştırıcı ve muayyen özelliklere sahip, bir kesimini diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek nefrete yönlendirici nitelikte olduğu kaydedilen iddianamede, şüphelinin beyanlarının halkı kışkırttığı, tahrik içerikli olduğu, bu tahrikin halkı birbirine karşı düşmanlık uyandırmaya, kin beslenmesine ve toplumu oluşturan bireyler arasında kitlesel düşmanlık uyandırmaya elverişli olduğu ifade ediliyor.
Suçu oluşturan söz ve beyanların umuma açık bir yerde sarf edildiği ve daha sonra bu konuşmaya ilişkin videonun sosyal medya ile basın yayın organlarında yayımlanmasının akabinde fiilin tahrik edilenler tarafından algılandığı anda suçun tamamlandığı belirtilen iddianamede, şunlar bildiriliyor:
"Video Çözümleme ve Açık Kaynak Araştırma Raporu'nda belirtildiği üzere soruşturmaya konu söz ve beyanları içeren videonun birçok hesap ve grup tarafından olumsuz yorumlar ile birçok defa paylaşılarak sosyal medyada gündeme geldiği ve ayrıca kendileri veya yakınları imam hatip lisesi mezunu olan ya da soruşturma konusu tahrik içeren sözlerden dolayı şikayetçi olduklarını beyan eden birçok müşteki tarafından verilen şikayet dilekçeleri ile şikayette bulunulduğu da dikkate alınmıştır. Soruşturmaya konu söz ve beyanların halkın bir kesimi nezdinde tahrik konusu olup, tahrik edilenler nazarında endişe yaratacak şekilde bir etki oluşturarak kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı anlaşılmıştır."
Özür diledi
Gülşen, yaşananların ardından Instagram hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:
“Uzun yıllardır birlikte çalıştığım çalışma arkadaşlarım ile iş ve çalışma ortamında yapmış olduğum bir espri toplumu kutuplaştırmaya hedefleyen kimseler tarafından öne çıkarılarak yayınlanmıştır. Sözlerimin ülkemizdeki kutuplaştırmayı hedefleyen kötü niyetli kimselere malzeme vermiş olmasından dolayı üzgünüm. İnandığım özgürlüğü savunurken eleştirdiğim radikal uca kendimin savrulduğunu görüyorum. Videodaki söylemimden rahatsızlık duyan ve incinen herkesten özür diliyorum. Daha başka bir dil bulmalıydım; bulacağım.”