Önemli olan senin Yaratıcı’yı seçmen değil, Yaradan’ın seni seçmesi…
Merkür’ün durduğu, Venüs ve Jüpiter'in birbirlerini görmediği bir haftada hayatın neresinde olduğumuzu sorgulayabiliriz. Bulunduğumuz durumu değerlendirme yetisinden yoksun olup ‘zaten beni hiç desteklemiyor’ diye inançlarımızı sorgulama ihtimalimiz yüksek.
Peki, Yaratıcı kimdir? Nedir? Nerededir? Neden bizi buraya yolladı?
Yaratıcı, bizim nefes alma sebebimizdir. Hepimiz içimizde ondan bir ışık parçası taşırız. Bu ışık bizim ruhumuzdur. Madde dünyasında sınav olmak, direnmek, dayanmak, seçimlerimizi özgür irade ile yapıp erdemlerde kademe atlamak ve en sonunda tanrının yeryüzündeki haline gelip kaynağımıza geri dönmek için buradayız.
Yaradan’ın bize ihtiyacı yoktur. Bizim Yaradan’a (maneviyata) ihtiyacımız vardır ki, ruh kaynağından beslenmeden beden bir çöpten farksızdır. Duygu yoksa hayat yoktur. Sadece nefes alırız ki bu bir yaşam şekli değildir.
Ne kadar hissediyorsan o kadar varsındır…
Peki, Tanrı bizi seçmiş midir?
Bu sorunun cevabını içimizdeki kaynağa sormalıyız. Belki de bizi seçti ama biz bu fani dünyada tanrıcılık oynamaya ve hayatımızdaki her şeyi yönetmeye çalıştığımız için farkındalık geliştiremiyoruz. Her şeyin farkında olduğumuzu sanıyoruz ama bu en büyük aldanıştır. Aslında doğrusu çok öğrendikçe, ‘aslında hiçbir şey bilmediğimizi fark etmektir’.
Tanrı’nın bizi seçtiğini görebilmemiz için bilmediğimizi kabullenip akışla bize gelen enerjileri yönetmeye çalışmadan olanı kabullenip yaşama erdemi gösterebilmeliyiz. İzin verin evren mucizelerini hayatınıza akıtsın. Sizin yönetiminizde bunu yapamaz. Belki de çok daha iyisini verecek. Nereden biliyorsun dünyanın altının üzerinden daha iyi olmadığını. Yaşamak için kendine izin vermen yeterli.
10 Eylül’de balık burcunda bir dolunay yaşayacağız. Balık burcu teması akışa ve tanrıya tam teslimiyet konularını tetikleyecektir. İçsel sorgulardan geçip doğru yolun akışta yaşamak, olana itiraz etmemek, direnmemek ve en önemlisi fark etmek olduğu bir olgunlaşma haftası yaşayacağız.
Ben hayatın neresindeyim sorgulaması yaparak geçireceğimiz süreç, doğru yolları kendi içinde keşfedenler için oldukça verimli geçebilir.
Güneş – Satürn karesi ile yoğun içsel çatışmanın tadını çıkarırız. Sorun yoksa çözüm zaten yoktur. Çözüm ihtimali varsa en akılcı ve manevi yollardan ilerlemek, ruhumuzdan gelen seslere kulak vererek yol çizmek bizi ışığa çıkaracaktır. İnat etmek, bulunduğu yere sebepsiz yapışarak akışı kabullenmemek, değişimleri reddetmek çevremize değil, en çok kendimize zarar verir. Kendimize yaptığımız kötülüğü görüp yüzleşeceğimiz ve kendimizi sevmeye başlayacağımız güzel bir hafta bizi bekliyor.
Mucizelere açık olmamız dileğiyle…
Gökyüzünden sevgiler…
