Evcil hayvan gürültü yapıyorsa nereye şikayet edilir? Hayvan saldırısı neticesinde hayvan sahibinin sorumluluğu var mıdır?
Evlerimizde bizlerle birlikte yaşayan ve hayatımızın birçok anına ortak olan patili dostlarımız da bazen hukuk konusu olabilmektedir. Özellikle apartman dairesinde yaşan kişiler kedi ve köpeklerinin oturdukları daireden atılıp atılamayacağını ya da evcil hayvanlarına karşı yapılan saldırılarda nereye başvuracaklarını ve hayvan haklarının hukuki zeminde nasıl korunduğunu merak etmektedirler. Hayvanların ve hayvan sahiplerinin yaşadığı hukuki problemlerden önce hukukumuzda hayvanın tanımı ve hangi kanunlarda yer aldığına bakmakta fayda vardır.
Hukukumuzda, şu andaki duruma göre, eşyanın canlı ya da cansız olması bakımından bir ayırım yapılmamakta ve hayvanlar, taşınır bir eşya olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle hayvan hakları ile alakalı öncelikle “ Eşya Hukuku” hükümlerinden bahsetmek gerekirse; eşya hukuku bağlamında, yasal düzenlemelerde hayvan eşya olarak kabul edilmekle birlikte, Türkiye, 15.07.2003 tarihli 4934 sayılı “Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun” ile anılan Sözleşmeyi onaylamıştır. Bu Kanun ile kabul edilen bu Sözleşmenin 3. maddesinin 1. fıkrasında, hiçbir ev hayvanının gereksiz acı, sıkıntı ve ıstırap çekmesine sebep olunamayacağı; 2. fıkrasında ise bir ev hayvanının terk edilemeyeceğikuralı öngörülmüştür. Bu Sözleşmenin onaylanmasını müteakip, 2004 yılında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve 26166 sayılı Uygulama Yönetmeliği çıkarılmıştır. Bu Kanun ile hayvanların yaşam hakkına, beslenme ve bakım hakkına, kötü muameleye tâbi tutulmama hakkına sahip oldukları belirtilmiş ve türlerine karşı soykırım da yasaklanmıştır. (Ayrıntılı bilgi için bkz. ERTAŞ, Ş.: Çevre Hukuku ve Hayvan Hakları Hukuku, 2. Baskı, İzmir 2012, s. 479-513; ÜNAL/BAŞPINAR, s. 71-72.)
Hukuki zeminde evcil hayvan ve sokak hayvanı dediğimiz “sahipsiz hayvan” tanımlarına bakmak gerekirse; 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununun 3. Maddesindehayvanlar, evcil hayvanlar ve sahipsiz hayvanlar olarak ikiye ayrılarak tanımlanmıştır. Söz konusu 3. Maddenin (f) bendine göre, sahipsiz hayvan; barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev arazisinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan evcil hayvandır. Bu Fıkranın, hukuken anlatmak istediği, kimsenin tasarruf ve zilyetliğinde bulunmayan hayvan sahipsiz hayvan demektir.Evcil hayvan ise : İnsan tarafından kültüre alınmış ve eğitilmiş hayvan olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle kanunumuzda “eşya” statüsüne EVCİL HAYVANLAR girmektedir.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere sahipli hayvanların “mal” / “eşya” statüsünde olmasından kaynaklı koruma alanları en başta TürkCeza Kanununda düzenlenmiştir.Sahipli bir hayvanın yaşam hakkına kast etmek, zarar vermek veya zarar vereceği ile tehdit etmek de suçtur ve cezaya tabidir. Sahipli hayvana sadece mahkemeler müdahale edebilir; başka hiçbir kurum veya kişi müdahale edemez. Türk Ceza Kanunu’nun yanı sıra Hayvanları Koruma Kanunu gereğince,hayvanların yaşam haklarını yasal güvence altına alınmıştır. Bir hayvanı sahibinden veya yaşadığı yerden ayırmaya yönelik her türlü teşebbüs, baskı ve karar sadece besleyen insana değil hayvana da şiddet unsurları içerir ve yasalar şiddete karşı insanı nasıl koruyorsa hayvanı da korumaktadır.
Sahipsiz hayvanların korunması hususunda ise; Hayvanları Koruma Kanunu, belediyelerin bütün ilgili aşamalarda ve ayrıca sahipsiz hayvanların bakılıp beslenmesinin gönüllülerce yapılmasını da hükme bağlamıştır. Hayvanlara sokaklarda yasaklar koymak, onları besleyen gönüllülere engel olmaya çalışmak yasalara aykırıdır.
Peki evcil hayvan beslenmesi yasak mı ya da apartmanda evcil hayvan beslendiği için suç oluşur mu gibi en merak edilen soruların cevapları nelerdir?
•Yönetim planına bakmak gerekmektedir. Yönetim planında hayvan beslenmesi yasaklanmışsa, hayvan beslenmesi mümkün değildir. Hayvan etrafa rahatsızlık VERMESE dahi köpek beslenmesi mümkün değildir.
•Yönetim planında köpek beslenmesi hususunda bir yasak bulunmadığı halde köpek besleyebilirsiniz. Ancak burada dikkat edilmesi gereken köpeğin “ rahatsızlık vermemesi” şartıdır.
Belirtildiği üzere Kat Mülkiyeti Kanununda hayvan beslenmesini YASAKLAYAN BİR HÜKÜM BULUNMAMAKTADIR. Bu nedenle bakılması gereken “yönetim planıdır”. Yasak bulunmuyor ve köpeğin gürültü yaptığı iddia ediliyorsa bu husus Yargıtay kriterlerine, kaç kişinin rahatsız olduğu gibi faktörlerle MAHKEME tarafından çözümlenir.
Evcil hayvan gürültü yapıyorsa nereye şikayet edilir?
Komşularınız, beslediğiniz hayvanın çok ses çıkarttığı gerekçesiyle Çevre İl Müdürlüğüne şikayette bulunabilir.Şikayet durumunda mutlaka desibel ölçimü yapılmalıdır. Bilirkişinin yapacağı desibel ölçümü apartmanın genelinde değil de yalnızca şikayette bulunan kişinin dairesinde yapılır. Şikayette bulunan apartman sakinin şikayetinin kabul edilmesi için gürültünün sürekli ve belli bir desibel sınırının üstünde bulunması gerekir.
Hayvan Sahiplerinin Hak ve yükümlülükleri nelerdir? Hayvan saldırısı neticesinde hayvan sahibinin sorumluluğu var mıdır?
Kanunda hayvan bulunduran “bir hayvanın bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kişi” olarak tanımlanmıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere, bir hayvanın bakımını sürekli ya da geçici olarak üstlenen kişi bu hayvanın bakımını üstlendiği zaman aralığında verdiği zarardan sorumlu tutulmuştur. Bu zarar hayvan sahibi kusurlu olmasa dahi doğan zarardan sorumluluğu vardır. Hayvan Sahibinin sorumlulukları, kusursuz sorumluluk alt başlığı altında Türk Borçlar Kanunu’nun 67 ve 68 maddelerinde düzenlenmiştir.
Bu zarardan olan sorumluluk MADDİ VE MANEVİ sorumluluktur. Bir de cezai sorumluluk bulunmaktadır. TCK’nın üçüncü kısımda yer alan Topluma Karşı Suçların altı başlılığının 177. maddesinde yer alan “hayvanın tehlike yaratacak şekilde serbest bırakılması” maddesinde düzenlenmiştir.
Bu maddeye göre, gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal gösteren kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir.