Estetik ameliyat sonrasında istediği gibi bir görüntü elde edemeyen kişi neler yapabilir? Doktorun estetik ameliyat sırasında kusuru var ise hangi suçlar oluşur?
Avukat Hande Bağcı
Estetik ameliyatlar günümüzde gerek ihtiyaç sebebiyle gerek bir kişinin talebi doğrultusunda yapılmaktadır. Estetik ameliyatların günümüzde sık sık artması, yurt dışından dahi ülkeye estetik ameliyat amacıyla gelinmesi nedeniyle hasta ve hekim arasındaki hukuki ilişkinin kapsamını bilmek önem arz etmektedir.
Estetik ameliyatlarda hekim- hasta arasındaki ilişki özel bir kanunda değil Türk Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanununda düzenlenmiştir. Hasta ve hekim arasında sözleşme ile kurulan ilişki hizmet sözleşmesi “eser sözleşmesi” “vekalet sözleşmesi” olabilmektedir ve sözleşme türüne gere hekimin yükümlülükleri, hastanın hakları değişmektedir.
Son dönemlerde Yargıtay kararları doğrultusunda estetik ameliyatları eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilmektedir. Eser sözleşmesi gereği; hekim bir eser meydana getirmeyi hasta da bu işlem karşısında bedel ödemeyi üstlenmektedir. Eser sözleşmesini düzenleyen Türk Borçlar Kanunu'nun 470. maddesi uyarınca hekim bir eser meydana getirmeyi, hasta ise, karşılığında bedel ödemeyi üstlenmektedir. Eser sözleşmesinin niteliği gereği hekim sonucu garanti etmektedir. Hazırlanan estetik sözleşmelerinde; estetik ameliyat yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan amaca uygun güzel bir görünüm sağlanması ve sürecin sağlıklı bir şekilde neticelendirilmesi hususlarının taraflar arasındaki eser sözleşmesinin konusunu oluşturmaktadır. Burada sözleşme yapılmasının nedeni belli bir sonucun ortaya çıkmasıdır.
Diğer yandan hekimin borçları Türk Borçlar Kanunu'nun 471. maddesinde düzenlenmiş olup, “Hekim, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Hekim özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.” Denilmiş olup, hekimin de bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere edimini sadakat ve özenle ifa etmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Yine eser sözleşmesinin niteliği gereği hekim sonucu garanti etmiş sayılmalıdır. Komplikasyonlarda ise aydınlatma yükümlülüğü ve komplikasyon yönetiminin doğru yapılması yine yüklenicinin sorumluluğundadır.
Hekim sonucu garanti etse dahi hastadan, ameliyat öncesi Mutlaka Aydınlatılmış Onamının Alınması gerekmektedir. Aydınlatılmış onamda mutlaka ameliyatın ne olduğu, süreci, ameliyatın riskleri, ameliyat sonrası süreçte yapılması gerekenler hakkında mutlaka bilgi verilmelidir.
Estetik ameliyatların riskleri ve süreç hakkında hastanın bilgilendirilmiş olması hekimin sorumluluğu açısından büyük önem taşımaktadır. Aydınlatılmış onamın yazılı olması gerekmektedir. Ayrıca, söz konusu metnin olabildiğince açık ve Türkçe kavramlara yer verilen bir metin olması gerekmektedir.
Ancak sadece yukarıda izah ettiğimiz eser sözleşmesi hükümlerine aykırılıkta doktorun sorumluluğunun doğabilmesi için kasıt ya da ihmal derecesinde kusurun bulunması gerekmektedir. Genellikle uygulamada karşımıza çıkan durum ihmal olup; hekimin böyle bir sonucu istemediği halde gerekli dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması ihmal olarak adlandırılmaktadır. İhmalin varlığı ve tedavinin başı- tedavi esnası- tedavi sonrası gibi hangi zaman diliminde ortaya çıktığı, ihmalin hangi derecede kaldığı gibi hususlar tazminatın belirlenmesinde ve hatta hekimin ceza yargılamasında alabileceği cezanın da belirleyicisi olmaktadır.
Hukuki bilgilerden sonra kısaca herkesin aklına gelen “Estetik ameliyat oldum ancak bu işlemde bir hata var ne yapabilirim?” sorusuna cevap vermekte fayda vardır. Öncelikle bir kişi estetik ameliyat olduktan sonra “ameliyatta tıbbi kurallar gereği bir hata bulunmuyor ve ortaya çıkması beklenen görüntüye yakın bir görüntü elde ediliyor ise hastanın talepleri mahkemelerce reddedilmektedir.
Ancak estetik ameliyat sonrası hasta bir ağrı, acı yaşıyor ya da beklenenden çok farklı bir görüntü ortaya çıkıyor ise o halde hekimin hukuki ve cezai sorumluluğu gündeme gelmektedir.
Hasta hatalı bir estetik ameliyat sonrasında aşağıdaki seçimlik haklara sahiptir:
•Hekimden ayıbı ücretsiz olarak gidermesini talep edebilir.
•Sözleşmeyi feshederek hekimden ayıplı eserin bedelinin iadesini talep edebilir.
•Eser ayıplı halde kullanılabilecekse hekimden ayıp nedeniyle bir indirim yapmasını talep edebilir.
•Maddi ve manevi zararın giderilmesini talep edebilir.
Yani hasta dilerse ücretsiz bir revizyon talebinde bulunabilir, dilerse de estetik ameliyat bedelini doktordan isteyebilir. Bunun yanı sıra ameliyat sonrası zor geçen bu süreçte hastaların en sık başvurduğu hukuki yol maddi ve manevi tazminat olmaktadır. Maddi tazminatta; bu ameliyat için yapılan tüm masraflar(işe gidememe+ ameliyat için farklı şehir gelindiyse uçak biletleri+ameliyat bedeli vb.) manevi tazminatta ise ameliyat sonrası kişinin çektiği sıkıntıyı bir nebze de olsa azaltabilecek bir bedel talep edilmektedir.
Hekimin bu hallerde cezai sorumluluğu da doğmaktadır. Eğer ameliyat devlet hastanesinde gerçekleşmiş ise “görevi kötüye kullanma” ve “ kasten/ taksirle yaralama” ; özel hastanede gerçekleşmiş ise “ kasten/taksirle yaralama” suçları oluşmakta ve hekim hapis cezası veya para cezası ile karşı karşıya kalmaktadır.
Belirtmekte fayda vardır ki; malpraktis ismi verilen bu dava çeşitleri çok ince ayrıntılar içermektedir. Hekimin hazırladığı onam formunun ve hastanın ameliyat sonrası düzenli takibini yaptırmış olmasının önemi çok büyüktür. Bu nedenle doktorun da hastanın da yükümlülüklerinde eksiklik olması, hukuki neticeyi oldukça etkilemektedir.