Komşuluk kavramı nedir? Rahatsızlık yaratan komşuya karşı hukuki haklar nelerdir?
Avukat Hande Bağcı
Komşuluk, belli bir yöredeki taşınmazlarda oturanlar veya o yörede işyeri olanlar ya da birbirine yakın taşınmazlardan yararlananlar arasındaki ilişkiyi tanımlayan bir kavramdır. Komşu sayılmak için taşınmazların birbirine bitişik olması koşul değildir.
Birbirine bitişik taşınmazlarda oturanların komşu oldukları ve sayıldıkları kuşkusuzdur. Ancak kişilerin komşu sayılması için birbirlerine bu kadar "yakın" olmaları da şart ve zorunlu değildir. Yargıtay’ın bir kararında belirtildiği gibi, “bir taşınmazın uzaklığı ne olursa olsun öteki taşınmazın kullanılmasından ileri gelen taşkınlık ve zararın etki alanı içine girdiği durumlarda tarafların "komşu" sayılmaları gerekir.
Komşuluk hukukundan kaynaklanan hakların ileri sürülebilmesi için, mutlaka komşu taşınmazın maliki olunması gerekmez. Aynı binanın, apartmanların bağımsız bölümlerinde oturanlar, işhanlarında bürosu, mağazası, işyeri olanlar ister kat maliki, ister kiracı olsunlar birbirlerinin komşusudurlar.
Komşular, taşkınlık yapmaktan, birbirlerine rahatsızlık vermekten kaçınmak zorundadırlar. Ev ve apartman içinde ya da bahçede aşırı gürültü yapmak, bahçeyi ve ortak yerleri kirletmek, yüksek sesle konuşmak, radyo, müzik seti ve televizyonun sesini fazla açmak, halı silkmek, sahibi veya kiracısı olduğu konutu fuhuş, kumar gibi uygunsuz işlerde kullanmak, bütün bunlar komşulara rahatsızlık veren taşkınlıklar olarak yaptırımı gerektiren eylemlerdir.
Kat Mülkiyeti Yasasının 18.maddesi hükmü uyarınca kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerekse eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.
Bu maddede yükümlülüğün karşılıklı olduğu açıkça belirtilmiştir. Yine Türk Medeni Kanunu'nun“komşu hakkı” bölümünde yer alan “kullanım biçimi” başlıklı 737. maddesinde de “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür” denilmiştir.
Komşu hakları denilince, ilk önce taşınmaz “malikleri” arasındaki ilişkiler akla gelmekle birlikte, Yasa’nın 737.maddesinde yalnızca “komşular” deyimi kullanılmakla, taşkın kullanıma karşı komşuluk hukukundan yararlanacak olanlar yalnızca taşınmaz malikleriyle sınırlı tutulmamış; ister mal sahibi, ister oturma ve yararlanma hakkı sahibi, ister kiracı olsun tüm “komşulara” zararın giderilmesini ve tehlikenin önlenmesini isteme hakkı tanınmıştır.
Apartman gürültüsü ise; ”Konut içerisinde kişilerin kendi davranış ve alışkanlıklarından kaynaklanan; kapı, pencere kapatma, yürüme, konuşma, temizlik yapma, mobilya çekme, televizyon seyretme, radyo dinleme, eğlence amacı dışında kullanılan her türlü müzik aleti, çamaşır makinesi, buzdolabı, elektrik süpürgesi gibi aletleri kullanma, evcil hayvan besleme gibi faaliyetler ile bina içinde yapılacak tadilatı.” olarak ev faaliyetleri ve komşuların oluşturduğu gürültü tanımlanmıştır.
Apartman ve sitelerde oturanlar, komşuluk haklarını ve kat mülkiyetinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdür. Aksi halde ilgili yaptırımlar söz konusu olacaktır. Peki çekilmez hale gelen komşuya karşı yasal yollar nelerdir?
•Öncelikle komşuluk hukuku çerçevesinde gürültü yapan, rahatsız eden komşuya karşı apartman yönetimince yazılı ihtarda bulunabilir veya kolluk kuvvetlerine ilgili komşu şikayet edilebilir.
•5326 sayılı kabahatler kanunun 36.maddesince başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde gürültüye neden olan komşu hakkında idari para cezası verilebilir.
•Sorunlu komşuya karşı kat maliklerinden her biri taşınmazın bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak rahatsızlık ve huzursuzluk verici eylemlere son verilmesini hakimden isteyebilir. Yargılama sonunda mahkemece “Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesine göre problemli komşunun, diğer kat maliklerini rahatsız edecek eylemlerinin önlenmesine, bunun içinuyarılmasına verilen karara uyulmaması halinde ise Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesinde öngörülen para cezasına çarptırılacaklarını ihtar edecektir. Komşunun ‘çekilmezlik hali’ süreklilik kazanırsa ve komşunuz mahkeme kararına uymamakta direniyorsa, Kat Mülkiyeti Kanunu madde 25’e dayanarak komşunun evini satımını isteme hakkınız da bulunmaktadır.
•Sürekli problem yaratan komşuya karşı hukuki yaptırımların yanında cezai yaptırımda gündeme gelebilir. TCK’nın 123. maddesindeki, “huzur ve sukûnu bozmak suçu” ile komşunuzu savcılığa şikayet etmeniz de ayrıca mümkündür.