İfşa kavramı Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan sözlüğe göre; gizli bir şeyi açığa çıkarma, yayma anlamlarında kullanılan bir sözcüktür. Sosyal medya platformları ve WhatsApp gibi iletişim araçları ile günümüzde birçok kişi tanışmakta, konuşmakta hatta buluşmaktadır. Sosyal medya hesaplarımıza gelen mesajlar bazen suç teşkil eden içeriklere de sahip olabilmektedir. Peki bir kişi mesaj yolu ile küfür eder, taciz eder veya başkaca hukuka aykırı bir eylem gerçekleştirir ise bu mesajların yayımlanması suç teşkil eder mi?
Bu husus Türk Ceza Kavramlarında “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Bir kişinin kendisine gönderilen mesajı toplum ile paylaşması, herkesin göreceği şekilde açığa çıkarmasının suç olup oluşmayacağının belirlenmesi için öncelikle Türk Ceza Kanununda bu başlık altında düzenlenen Haberleşmenin Gizliliğini İhlal suç unsurları değerlendirmek gerekmektedir.
Haberleşme kavramın sözlük anlamı da iletişim, yazışma demektir. Eğer başka bir şahıs haberleşmenin içeriğini öğrenmek için özel bir çaba sarf etmek zorunda ise, o haberleşme gizli olarak kabul edilir. Haberleşmenin gizliliği, iletişimi (yazışmayı) kim yapıyorsa o kişiler arasında kalması ve başkalarına duyurulmaması anlamına gelir.
Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Türk Ceza Kanunu 132. Maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 132- (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.
O halde Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu,
• TCK 132/1 kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal
• TCK 132/2 kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini ifşa
• TCK 132/3 kendisiyle yapılan haberleşme içeriğini ifşa
olarak düzenlenmiştir.
Sosyal medya gibi çeşitli mecralardan gönderilen mesajların ifşa edilmesi TCK 132/2 de düzenlenmiştir. Bu suça göre iletişimin bir tarafı olan kişi, karşı tarafın herhangi bir rızası olmaksızın konuşma içeriklerini yaymakta, üçüncü kişilerin bilebileceği şekilde açığa çıkarmaktadır.
Burada dikkat edilmesi gereken tüm konuşmanın paylaşılmasının gerekmediğidir. Sadece bir satırın paylaşılmış olması halinde dahi bu suç oluşmaktadır.
Bu husus pek tabii sadece sosyal medya üzerinden gelen mesajlar için geçerli değildir. Örneğin evinize gönderilen bir mektubun da 3. Kişilerin görebileceği şekilde paylaşılması bu suçu oluşturmaktadır. Bu nedenle tarafımıza gönderilen mesajların herkesle paylaşılması, sosyal medyadan başkaca kimselerle paylaşılması, bu mesajların bir eleştiri konusu yapılarak TV programlarında konuşuluyor olması suçun oluşması için yeterli eylemlerdir.
Ancak burada bu haberleşmenin “aleni” ve “hukuka aykırı olacak şekilde” paylaşılması hususuna dikkat etmek gerekir. Bir kişinin bunu annesi, ablası ile paylaşması ya da şikayetçi olmak için savcılık/ mahkeme gibi kurumlarla paylaşması halinde pek tabii böyle bir suç gündeme gelmemektedir.
Yukarıda belirttiğimiz üzere bu suçun da maddi konusunu haberleşmenin kendisi değil içeriği oluşturur. Madde gerekçesine göre; haberleşme içerikleri hukuka uygun bir şekilde veya birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi suretiyle öğrenilmiş olabilir. İkinci fıkrada tanımlanan suç, haberleşme içeriklerinin ifşasıyla, yayılmasıyla, yani yetkisiz kişilerce öğrenilmesinin sağlanmasıyla oluşur. Dikkat edilirse burada ifşanın hukuka aykırı olarak yapılması aranmıştır. Dolayısıyla hukuka uygun bir şekilde yapılan ifşalar suç kapsamında değerlendirilemez. Gerekçede verilen örneğe göre; kişiler arasındaki telefon konuşmalarına ilişkin kayıtların, savcılık veya mahkemeye verilmesi, duruşmada açık bir şekilde dinlenmesi veya okunması hâlinde, söz konusu suç oluşmayacaktır. Buna karşılık, henüz soruşturma aşamasında iken, kişiler arasındaki konuşma içeriklerinin, hukuka uygun bir şekilde kayda alınmış olsalar bile, örneğin televizyonlarda veya gazetelerde yayınlanması hâlinde, bu suç oluşacaktır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun konuya ilişkin açıklamaları ise aşağıdaki gibidir:
“Maddenin ikinci fıkrasında, kişiler arasındaki haberleşme içeriklerinin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi ayrı bir suç olarak düzenlenmiştir. Madde metninde yer alan "ifşa" kelimesi, Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğü'nde; "gizli bir şeyi açığa çıkarma, yayma" olarak tanımlanmıştır. Haberleşme içeriğinin ifşa edilmesi, haberleşme içeriğinin üçüncü bir kişiye aktarılması, haberleşme içeriği konusunda üçüncü kişiye bilgi verilmesi anlamına gelir. Haberleşme içeriğinin aleni bir şekilde ifşa edilmesi gerekli değildir. Bubakımdan haberleşme içeriğinin açıklanmasının herkesin duyup görebileceği bir yerde yapılması şart değildir. Haberleşme içeriğinin bir kişiye açıklanması da ifşa anlamındadır. Bu suç, haberleşme içeriklerinin açıklanması ve yayılmasıyla, başka bir deyişle yetkisiz kişilerce öğrenilmesinin sağlanmasıyla oluşur. Haberleşme içeriğini öğrenme şeklinin hukuka uygun veya aykırı olması bu suç bakımından önemli değildir. Herhangi bir şekilde öğrenilen haberleşme içeriğinin hukuka aykırı olarak başkasına veya başkalarına açıklanması veya yayılması hâlinde kişiler arasındaki haberleşme içeriklerinin ifşası söz konusu olur. Bu fıkradaki suçun oluşumu için ifşanın hukuka aykırı olması gerekmektedir. Bu maddede düzenlenen suç genel kastla işlenen bir suç olup suçun oluşumu için saik aranmaz.
Bazen de kamu görevlileri (polis, hastanede çalışan doktor, avukat, nüfus memuru) görevlerinin sağladığı kolaylıklarla bu haberleşme içeriğini paylaşmaktadır. Ülkemizde daha evvel haber programlarında birçok defa kişiler arası konuşmaların paylaşıldığı görülmüştür. Örneğin bir polis memuru, verilen yetki ile kendisi ile görüşen bir kişinin ses kayıtlarını bulup paylaşır ise o halde bu suçun nitelikli hali gereği verilecek ceza ağırlaştırılır.
Haberleşmenin gizliliğini ihlal Şikayete bağlı bir suçtur. Bu nedenle haberleşmenin gizlice paylaşıldığını öğrenen kişinin 6 ay içerisinde şikayette bulunması gerekmektedir. Savcılık, böyle bir ifşa gördüğünde kendiliğinden hareket etmeyecek mutlaka bir şikayet arayacaktır.