Damla Zararsız

Anormal normlar

Damla Zararsız

Hızına yetişemediğimiz yeni neslin tâbiri ile niyetim "duyar kasmak" değil. İçimi döke saça ilerlediğim bir yolculuk benim için yazmak. Yolculuğun bu durağında içimin en hassas yerinden bir parça yüklemek istiyorum sözcüklere.

Hadi biraz dil bilgisi çalışalım.

Günlük hayatta en çok kullandığımız kelimelerden birisi "normal". Normal yani normlara uygun, yani herkes gibi, yani herhangi biri gibi ya da herhangi bir şey gibi, normal...

Normalin zıt anlamlısı?

Anormal...

Yani normal olmayan, yani ayırt edici özellikleri olan, yani herkesten ve her şeyden farklı. Var mı itirazı olan?

Peki biz bu kelimeleri nasıl kullanıyoruz?

Kendimiz gibi olanı normal kabul edip geri kalan herkese yapıştırıyoruz etiketi anormal diye.

İyi de kim belirliyor bunu? Hangi kitapta yazıyor? Birisi kaynakça belirtsin de rahatlayalım.

Pozitif karakterimden dolayı çoğu kişiden gördüğüm "Bu da bir acayip" bakışına fazlaca alışkınım. Yani bu da bana göre normal.

İtirazı olan?

Burada da anlaştıksa bir kaç adım daha inelim derine. Bana bu yazıyı yazdıran sebebe doğru yürüyelim.

Eskiden öğrencim olan çoklu engeli bulunan "özel" bir genç kızla telefonda konuşurken bir soru sordu:

"Yeni okulunda normal çocuklar mı var?"

Ne cevap verilir bu soruya?

Engelli olduğu için anormal olduğunu düşünüyor ve ona bunu düşündüren belki de benim. Günlerdir içim içimi yiyor. Bazen küçücük detaylar böyle sizi en hassas damarınızdan yakalar. 

Fazla mı hassas bakıyorum?

Evet...

İtirazı olan yoksa devam edelim.

Hepimizde kendine benzeyeni daha çabuk kabullenme eğilimi var. Belki de bilinçaltımızdan gelen "Bana benzeyenden zarar gelmez." mesajıdır bunu yaptıran.

Peki ya diğerleri?

Milyonlarca engelli yaşıyor bu ülkede. Kendini anormal kabul eden veya buna zorlananların sayısı hiç de az olmasa gerek.

Ticarethaneye dönüşmüş özel eğitim kurumları, hiç bir işe yaramayan RAM yönergeleri, aşırı pahalı tıbbi rehabilitasyon merkezleri ile hangi birini normal hissettirebiliriz?

"Karnım aç" diyemeyen çocuğa sayı saymayı öğretmeye çalışan, oldukça başarılı olacağı muhtemel bir potansiyele sahip çocuğa sırf yönergeleri öyle buyuruyor diye toplamadan ötesini öğretmeyen, az gören çocuğa hiç görmüyormuş gibi eğitim(?) veren öğretmenler var.

Bedensel engelli bireyleri otobüse almayan, klavuz sarı çizgilere araba park eden, engelli diye iş vermeyen, sosyal ilişkilerini kesen, hakaret eden, dalga geçen insanlar var.

Pozitif ayrımcılık talep edince "Bu durumu kullanıyorsun." diyen akademisyenler, makam sahipleri var.

Var mı itirazı olan?

Yok mu?

Olsun.

Birileri itiraz etsin de bu böyle sürüp gitmesin. Engelli olmak bir seçim değil. Keşke öyle olsaydı. Kimse tercih etmezdi. Ama birilerini ötekileştirmek seçimdir.

İtirazım var.

Duyun beni.

Yazarın Diğer Yazıları