#zamanınkalitesi
“Hayatın getireceği gerçek, bolluğa ulaşmak inişli ve çıkışlı olabilir.”
Hafta sonu enerjisine Ay, Aslan burcunda gireceğiz. Özellikle Cuma öğlen saatlerinden itibaren Satürn’ün baskısından kurtulan Ay biraz daha kendinde merkezlenerek ilerleyecektir. Satürnyen etkiyle üzerindeki sorumluluklardan boğulma noktasına geliyor gibi hissedebilirsiniz. Bir taraftan Neptün’ün elinizi kolunuzu kaldırmak istememe etkisi devam ederken öte yandan Retro Merkür’le de geçmiş hayal kırıklıklarının izleri duygu dünyanıza yapışmış olabilir. Hissiyat ve sezgiler Merkür’ün etkisiyle ilişkilere yönelik negatif yaklaşımlar şeklinde açığa vuracaktır. Korktuğumuz şeylerin başımıza gelmesi, duymak istemediğimiz şeyleri duymak, uğraşmak istemediğimiz konularla uğraşmak zorunda kalmak, hayatın baskısının üzerimizden hiç kalkmaması gibi Aslan gücünü zayıflatan etkiler ruha ağırlık yapabilir.
Gökyüzünde bu kadar Retro gezegen varken ve kişisel mutluluk ve hedefler gezegenleri Venüs’le Mars birbirlerinin burçlarındayken -yani hiç kimse olmak istediği yerde ve halde değilken- bu dönemin “incinmeler” dönemi olarak geçeceğini bilmelisiniz. Bu incinmeler ister duygusal, ister fiziksel, ister zihinsel olsun kaçınılmaz şekilde olacaktır. Eğer kendi başınıza gelmiyorsa bile çevrenizde, etrafınızda incinmiş insanlarla dolu bir efektin dalgalar halinde yaygın olduğuna tanık olabilirsiniz. Ay’ın Başak burcuna gireceği Pazar öğleden sonra saatlerine kadar olan olayları fazlasıyla kişisel algılayarak egonuzla ilişkilendirerek daha çok acı çekebilirsiniz. Tartışmalarınızın ve haklılığınızın dozunu yükseltmeyin çünkü Retro gezegenlerle geriye yönelik düzeltmeler yapmak zor gelebilir. Pazar öğleden sonradan itibaren Başakvari etkiyle kendinizi ve çevrenizdekileri şifalandırmaya, arındırmaya ve temizlemeye başlamak daha kolay olacaktır.
Öte yandan gökyüzündeki ağır retro etkilerle yaşanılanların üzerinden geçerken hayat bizden doğal olarak geriye yönelik iyileştirmeleri, kalben bağışlama enerjisiyle ve ego barındırmadan yapmamızı ve böylelikle temiz bir kalp ve zihinle yaşamda ilerlememizi bekler. Tabii ki acı hatıraların, haksızlıkların ve kırgınlıkların yankı ve izleri kolay kaldırılabilen şeyler olmayabilir. Bununla birlikte Ruh, ne kadar takılı kalsa, takıntılı olsa bile ilerlemek zorundadır. Retrolar ile bu ilerleme ileriye değil, öncelikle geriye doğru olacaktır. Bu döngü, kozmik zaman olarak negatif her türlü enerjilerin yine negatiflik olarak algılanabilecek yaşam deneyimleriyle hayata tezahür ederek temizlenmesi anlamına gelir. Ancak özgürlüğün anahtarı buradadır.
Şimdi affetme, salıverme, barış yapma ve iyileşme zamanı. Hayatın içindeki refah veya mutluluk algısı, Akrepyen doğaya sahip Venüs’le birlikte düşünüldüğünde zihinleri “her zaman savunarak/savaşarak mı yaşamak zorundayım?” Sorusu etrafında döndürebilir. Ancak bu bakış açısı insanı hata yapmaya açık hale getirecektir. Başkaları tarafından hırpalanma ya da kullanılma, fiziksel veya duygusal istismar edilme hissi baskın çıkabilir. Özellikle bu dönem maddi manevi sürekli kendinizden veriyor ve kan kaybediyor gibi hissederek bir tür içsel huzursuzluk ya da panik ihtiyacıyla ne yapacağınızı bilmemenin verdiği negatif bakış açılarına yenilmeniz anlamına gelebilir.
Zihinsel olarak kendinizi getirmeniz gereken nokta, başkasını suçlamadan, yeniden başlama enerjisine girmek, daha bilge, daha olgun ve akıllı şekilde hareket etme kararı vermek olmalıdır. Özellikle Merkür Terazi retrosu, her türlü dengelerin bozulup yeni dengelerin kurulmasına işaret ediyor. Hayat hiç olmadığı kadar hızlı akmadan hemen evvel, son raddede tıkanmışlık hissiyle sizi yakalasa bile kozmik düzendeki akış her zaman ileriye doğrudur ve hiç durmaz. Öyle zamanlar gelir ki hayatta hiçbir şey doğru gitmiyor gibi görünebilir. Ama panik yapmayın. Belki bir miktar umutsuzluk ya da huzursuzluk duygusu içinizi kemirse de yapmanız gereken tek şey adım adım ilerlemeye devam etmektir.
Kolektife sevgiyle bilgi ve şifa olsun.
