Piyanist Fazıl Say'ın acı günü

Ünlü yazar, yayıncı, müzikolog ve öğretmen Ahmet Say hayata veda etti. Acı haberi duyuran oğlu Fazıl Say, 'Üzüntüm sonsuz. Ahmet Say, Türkiye'nin en değerli aydınlarından biriydi. Ve çok özel çok güzel bir baba oğul ilişkisidir, son anına kadar. Başımız sağ olsun' dedi.

Piyanist Fazıl Say'ın acı günü

Müzisyen Fazıl Say'ın babası ünlü müzikolog ve yazar Ahmet Say, hayata gözlerini yumdu.

Acı haberi sosyal medya hesabından duyuran Fazıl Say, "Babamı kaybettik. Üzüntüm sonsuz. Ahmet Say, Türkiye’nin en değerli aydınlarından biriydi, tüm müzik ve edebiyat çevresinin de başı sağ olsun. 86 yıllık ömründe ne çok eser bıraktı. Ve çok özel çok güzel bir baba oğul ilişkisidir, son anına kadar. Başımız sağ olsun…" ifadelerini kullandı.

Fazıl Say'ın acı günü! Babası ünlü müzikolog ve yazar Ahmet Say hayatını kaybetti

Ahmet Say kimdir?

Ahmet Yesevi Üniversitesi Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü'ndeki biyografisine göre Say, matematik öğretmeni Fazıl Say ve felsefe öğretmeni Nüzhet Say'ın oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. 7 yaşında ilgisi nedeniyle piyano eğitimine başladı.

İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun oldu. 1946 yılında okuluna devam ettiği sırada Ferdi Ştatzer'in teşvikiyle İstanbul Belediye Konservatuvarına girerek dört yıl burada çaldı.

1945-1950 yılları arasında Verda Ün ile piyano, Demirhan Altuğ ile teori, Raşit Abed ile armoni alanında çalıştı. 1954 yılında basın-yayın eğitimi almak için Almanya’ya gidip altı yıl orada yaşadı. Aldığı eğitim sırasında Kurt Köhler adında bir müzikoloğun pansiyonunda kalıyordu. Bu sırada Köhler'in özendirmesiyle müzikolojiye de ilgi duymaya başladı.

Türkiye'ye dönünce akademisyen olmak istedi fakat okulunun denkliği kabul edilmedi. Böylece Say, Bingöl'de Almanca öğretmenliğine başladı. Sonraki üç yıl halk eğitimcisi ve folklorcu olarak görev yaptı. Bu görevi benimseyen ve hakkını veren Ahmet Say, türkü, ağıt ve masallar derledi. Halk dansları ve çocuk toplulukları kurdu. Bingöl Hikâyeleri adlı eseri bu dönemde ortaya çıktı. Buradaki görevi bitince Erzincan'da halk eğitim uzmanı olarak çalıştı. 1964 yılında Ankara'ya döndü.

12 Mart darbe döneminde 17 ay hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra Kocakurt (1976) romanını yayımladı. Yazınlarıyla çok sayıda ödül kazandı.