Müge Anlı'dan herkesi şok eden Aleyna Çakır kararı

ATV'de yayınlanan 'Müge Anlı ile Tatlı Sert'in sunucusu Müge Anlı, evinde şüpheli şekilde ölü bulunan Aleyna Çakır ve Gülay Uygun konusunu işlemeyi bir süreliğine bıraktı. Peki neden? İşte detaylar...

Müge Anlı'dan herkesi şok eden Aleyna Çakır kararı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Geçtiğimiz günlerde "Olayın peşini bırakmayacağım" diyen Müge Anlı'nın bugünkü canlı yayınına Aleyna Çakır'ın anne ve babası konuk olarak alınmadı.

'İnsanların acısını yaşamasına müsaade edelim'

Hafta içi her gün canlı yayın yapan Müge Anlı, bir süre önce haziran ayında evinde ölü olarak bulunan Aleyna Çakır'ın konusunu işlemeye başladı.

Olayın genişlemesi ve farklı konuların eklenmesiyle Çakır olayında baş şüpheli Ümitcan Uygun'un annesinin ölmesinin ardından Anlı'nın "İnsanların acısını yaşamasına müsaade edelim" diyerek konuları bir süre işlememeye karar verdiği ileri sürüldü.

Genç kızları kötü yola düşürmeye çalıştığı iddia edildi

21 yaşındaki Aleyna Çakır, haziran ayında evinde ölü olarak bulundu. Çakır'ın ölümünde baş şüpheli ise daha önce şiddet görüntüleri çıkan eski sevgilisi Ümitcan Uygun oldu. Hakkındaki iddiaları reddeden Uygun, konu hakkında ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Geçtiğimiz hafta ise canlı yayına bağlanan bazı kadınlar Ümitcan Uygun'un annesinin genç kızları kötü yola düşürmeye çalıştığını iddia etti. Bunun üzerine anne hakkında soruşturma başlatıldı. Bu hafta ifade vermesi gereken anne, cuma akşamı Ankara'da bir ormanda ölü bulundu. Ümitcan Uygun'un annesi Gülay Uygun'un ölmeden önce "Ölümümden Müge Anlı sorumludur" yazılı bir not bıraktığı iddia edilince gözler Anlı'ya çevrildi.

Pazartesi günü konu hakkında açıklama yapan Anlı, olayın peşini bırakmayacağını açıkladı. Ancak Anlı'nın programında Aleyna Çakır ve Gülay Uygun'un şüpheli ölümlerindeki detaylar bir kez daha işlenerek konuya bir süreliğine ara verildi.

Müge Anlı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada "Bu yayına başladığımdan beri de hep aynı şeyi söylüyorum. Ne söylerseniz söyleyin, ne yaparsanız yapın ben bu yolumdan dönmeyeceğim. Kim ne kadar tehdit ederse etsin benim için önemli olan Aleyna'nın o gece intihar etmesi ya da öldürülmüş olması Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek rapora bağlıdır. O ayrı bir konudur. Ama onlarca genç kızın şantaj ve tehditle, dayakla kötü yollara sürüklenmesi ve onların üzerinden para kazanılması doğru bir şey değildir ve bunların cezalandırılması gerekiyor.

Ne söylerseniz söyleyin. Ben bunu söylemeye devam edeceğim. Başka Aleyna'lar ölsün istemiyorum. Bu bir yıldırma politikası, biliyorum. Keşke hanımefendi hayatta olsaydı. O kadar üzüldüm ki... Keşke hanımefendi bizi arayıp 'Yüzleşebilirim o kızlarla' deseydi. Ben hanımefendiyi bilmem. Konuyu devlete bıraktım, gerekli soruşturma açıldı" ifadelerini kullanmıştı.