Eylül Arı

Yeniden doğdum, artık varım!

Eylül Arı

Bundan birkaç zaman önce Ayaz giderek Güz’e karışıyordu. Bütünleşeceklerdi ve tek kişi olacaklardı. Sadece bitik bir şey ile karşı karşıya kalacaktım. Beni de yiyip bitirecekti eminim. Önce ruhumu, sonra bedenimi kemireceklerdi. Buna karşı koyacak gücüm yoktu. Ne olursa olsun kabulümdü. Bitmiştim. O kadar aynıydı ki her şey. Ben de alışmıştım artık. Bataklık gibi içine çekiyordu beni. Benden besleniyordu bu karanlık şey. Aslında o kadar kötüydü ki. Bir insanın sonunu getirebilecek güçteydi. Ağıtlar içinde can çekişiyordu bedenim. Artık ne yardım eli ne umut vardı etrafta. Yokolma yolunda yürüyordum. Her yürüyüşümde ayaklarıma çakıl taşları batıyordu. Kan ter içinde sürükleniyordum. Sanki bu yol sonsuzdu ve ben ölümsüzdüm. Her gün aynı acı. Bitmesini diledikçe yeniden var olan aynı acı. Sonra bir gün bir şey oldu. Adlandıramadığım, daha önce tatmadığım ve görmediğim bir şey. Çok yabancıydı bu olan şey. Hayretler içinde kaldım.

Yeniden doğdum…
Yeniden açtım gözlerimi bu hayata. Geride bıraktığım ne varsa yırttım, yaktım tek tek. Tekrar tekrar geçtiğim yolların kenarından bile geçmiyorum artık. Kapıldığım sonsuz döngünün bir sonu varmış. Yaşadıkça gördüm.
Bitmez sandığım her şeyin bittiğini gördüm.
Geçmez sandığım her şeyin geçtiğini gördüm.

Sürekli atladığım uçurumun başına dikenli teller çektim. Artık buna izin veremem. Artık atlamama izin veremem. Artık ruhumun ölmesine, buna kapı açmama izin veremem.

Şimdi ve bundan sonra yeni bir yol var önümde. 24 yıllık hayatımda hiç görmediğim bir yol. Bu yolun iki yanı kurumuş tarla değil. Zemini çakıl taşlarıyla dolu değil. Beni içine çekmiyor. Hapsetmiyor bende ki bütün karanlığı. Tepemde güneş var. Hiç gece olmadı. Güneş hiç batmadı. Aksine, çiçekler açmış bahardan hallice. Kuş sesleri kulaklarımda. Hafif bir rüzgar tenimi okşuyor. Heyecanlıyım. İşte bu yolun hiç bitmemesini diliyorum. Her adımımda içim huzurla doluyor. Kalbim parçalanacak. Bu kadar mükemmel bir yoldan geçmeyi hayal bile edemezdim. Ama bunca zaman sonra başıma gelen en güzel şey bu. Boğazıma dolanan urgan yok burada. Ayak bileklerime takılan pranga yok burada. Sadece güzelliklerle dolu. Sadece olmasını istediğim şeylerle dolu. Aşkla dolu.

Ayaz Güz’den uzaklaştı. Güz Ayaz’a karıştı. Artık ne bedenim ne de ruhum sancılar içinde.

Yazarın Diğer Yazıları